Rad - 13:25
Allah'a verdikleri sözden sonra sözleşmeyi bozanlar, Allah'ın birleştirmeyi emrettiğini birleştirmeyenler ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlar laneti hak etmişlerdir ve onlar için kötü bir sonuç vardır.
Allah ile yapılan sözleşmeyi bozanlar:
Bakara/2:27
Onlar ki Allah ile yaptıkları anlaşmaya bağlılık sözü verdikten sonra onu bozarlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar kaybedenlerdir.
Ali İmran/3:183
Onlar, "Ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda Allah bizden söz aldı," diyorlar. De ki, "Benden önce, apaçık delillerle birlikte bu dediğinizi de size getiren elçiler geldi. Sözünüzün eriyseniz niçin onları öldürdünüz?"
Ali İmran/3:187
Allah kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz," diye söz almıştı. Fakat onlar, onu arkalarına atıp az bir fiyata sattılar. Ne kötü bir alış veriş!
Nisa/4:154
Kendilerinden söz alırken Sina Dağını üzerlerine yükselttik. Onlara, "Kapıdan alçak gönüllü olarak girin," dedik. Onlara, "Cumartesi yasağını çiğnemeyin," dedik; onlardan sağlam bir söz aldık.
Nisa/4:155
Sözlerini bozmalarından, Allah'ın ayet ve delillerini inkar etmelerinden, peygamberleri haksız yere öldürmelerinden ve "Sabit fikirliyiz," demelerinden ötürü, evet inkarlarından ötürü Allah onların anlayışlarını mühürledi. Bunun için pek azı inanırlar.
Maide/5:12
Allah, İsrailoğullarından söz almıştı ve içlerinden on iki başkan göndermiştik. Allah demişti ki: "Namazı gözetirseniz, zekatı verirseniz, elçilerime inanıp onlara saygılı olursanız ve Allah'a güzel bir borç verirseniz sizinle beraberim. Günahlarınızı örter, içlerinden ırmaklar akan bahçelerde ağırlarım. Artık sizden kim bundan sonra inkar ederse doğru yolu sapıtmış olur."
Maide/5:13
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. Allah güzel davrananları sever.
Maide/5:13
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. Allah güzel davrananları sever.
Maide/5:70
İsrailoğullarından söz almış, onlara elçiler göndermiştik. Her ne zaman hoşlarına gitmeyen bir şeyle onlara bir elçi gittiyse bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da öldürdüler.
Araf/7:134
Her ne zaman başlarına bir musibet gelse, "Ey Musa, sana verdiği sözden dolayı Rabbine yalvar. Bizi bu felaketlerden kurtarırsan sana inanır ve İsrailoğullarını da seninle beraber yollarız," dediler.
Araf/7:135
Onları söz konusu felaketlerden herhangi bir süre için kurtarınca da sözlerinden dönüyorlardı.
Araf/7:168
Onları yeryüzünde topluluklara ayırdık. Bir kısmı iyi, diğer bir kısmı ise aşağılık durumdaydı. Dönerler diye onları iyilikler ve kötülüklerle sınadık.
Araf/7:169
Onların yerine, kitaba mirasçı olan başka nesiller geçti. Ancak, "Nasıl olsa bağışlanacağız," diyerek aşağılık ve geçici menfaatleri seçtiler. Kendilerine, benzeri geçici menfaatler gelse yine seçerler. Onlardan, kitaba bağlı kalacaklarına ve Allah hakkında ancak gerçeği söyleyeceklerine dair söz alınmamış mıydı? Onu okuyup öğrenmediler mi? Erdemliler için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Anlamıyor musunuz?
Tevbe/9:74
İnkar sözlerini konuşmalarına ve teslim olduktan sonra inkar etmelerine rağmen, onları söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Aslında, hiçbir zaman ulaşamayacakları şey için çok çabaladılar. Allah ve elçisi O'nun lütfuyla kendilerini zenginleştirdikten sonra öç almaya kalktılar! Tevbe ederlerse kendileri için iyi olur. Yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette acı bir azapla cezalandırır; yeryüzünde ne bir dostları ne de bir yardımcıları olur.
Tevbe/9:75
Hatta bazıları, "Bize lütfundan verirse, paramızı yardım için harcayacağız ve dürüst insanlardan olacağız," diye Allah'a söz verdiler.
Tevbe/9:76
Fakat, onlara kendi lütfundan verince, cimrileştiler ve yüz çevirerek döndüler.
Tevbe/9:77
Allah'a verdikleri sözden caydıkları ve yalan söyledikleri için kendisiyle karşılaşacakları güne kadar kalplerine ikiyüzlülük soktu.
Yusuf/12:66
"Hepiniz kuşatılıp engellenmedikçe onu bana getireceğinize dair bana, Allah adına sağlam bir söz vermezseniz, onu sizinle beraber göndermem. Onlar ona söz verince, "Söylediklerimize Allah tanıktır," dedi.
Yusuf/12:80
Ondan ümitlerini kesince, danışmak üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri: "Babanızın sizden Allah adına bir söz aldığını ve daha önce Yusuf konusunda da sınırı aşmış olduğunuzu bilmez misiniz? Babam bana izin verinceye, yahut Allah hakkımda hüküm verinceye kadar buradan ayrılmayacağım. O, en iyi Hükmedendir," dedi,
Ahzab/33:13
Onlardan bir grup ise, "Yesrib halkı, artık tutunamazsınız; geri dönün," diyordu. Onlardan diğer grup ise, evleri korunduğu halde, "Evlerimiz korumasız kaldı," diyerek peygamberden izin istiyorlardı. Tüm amaçları kaçmak idi.
Ahzab/33:14
Orası işgal edilse ve düşmana katılmaları istenseydi pek tereddüt etmeden onlara katılırlardı.
Ahzab/33:15
Daha önce de, arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilmiş her söz sorulacaktır.
Yasin/36:60
Ey Adem'in çocukları, şeytana kulluk/hizmet etmeyeceğinize dair sizden söz almamış mıydım? O sizin açık düşmanınızdır.
Yasin/36:61
Bana kulluk edin. Bu en doğru yoldur.
Yasin/36:62
Buna rağmen o, sizden bir çok nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmaz mıydınız?
Yasin/36:63
İşte, size söz verilen cehennem budur!
Muhammed/47:20
İnananlar, "(Savaşmaya izin veren) bir süre indirilse ya?" diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,
Hadid/57:7
Allah'a ve elçisine inanın ve yönetiminize verdiği şeylerden yardım için verin. Sizden inanıp yardım edenler için büyük bir ödül vardır.
Hadid/57:8
Rabbinize inanmanız için elçi sizi çağırdığı halde size ne oluyor ki hâlâ Allah'a inanmıyorsunuz? Hem O, sizden söz almıştı, eğer inanıyor iseniz.