Neml 27:82
وَإِذَا وَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ أَخْرَجْنَا لَهُمْ دَابَّةً مِنَ الْأَرْضِ تُكَلِّمُهُمْ أَنَّ النَّاسَ كَانُوا بِايَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ
ve zaman geldiği söz başlarına çıkarırız onlara bir Dabbe (canlı) -den yer- o onlara söyler elbetteki insanların olduklarını ayetlerimize inanmıyor(lar)
Ve iza vakaal kavlu aleyhim ahracna lehum dabbeten minel ardı tukellimuhum ennen nase kanu bi ayatina la yukınun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
27:82 O söz, tepelerine indiğinde, yerden onlar için canlı bir yaratık çıkarırız da, o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
27:82 Onlar hakkında o (azap) sözü gerçekleştiği zaman, onlar için yerden bir canlı çıkarmış olacağız1 ve bu (inkârcı) insanların ayetlerimize kesin bir şekilde inanmamış olduklarını kendilerine söyleyecektir.
Dipnot
1- Bu ifade, Zilzâl 99:4-5 gereği bizzat "yer"in mahşerde konuşturulması olarak yorumlanabilir. [Dâbbetu'l-ard] "yer kurdu" ifadesi sadece Sebe' 34:14'te Hz. Süleyman'ın ölümünün yer aldığı pasajda geçmektedir. Bu ayette ise söz konusu ifade [dâbbetu'l-ard] "arzın canlısı" şeklinde tamlama olarak değil de [dâbbeten mine'l-ardı] "arzdan bir canlı" şeklinde geçmektedir. Bu ifade "onlar hakkında o (azap) sözü gerçekleştiği zaman" cümlesinden sonra geldiği için bu canlının ve mecasi olarak konuşmasının mahşerin konusu olduğu açıktır.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
27:82 Zamanı gelince, onlara topraktan mamul bir yaratık çıkaracağız; onlara, halkın ayet ve mucizelerimizi onaylamadığını bildirecek.1
Dipnot
1- * Bu ayette söz edilen yaratık, sudan değil, topraktan yaratılan ve 19 kodunun ortaya çıkarılmasına araç olan bilgisayar olabilir mi? Bak 72:28
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
27:82 Üzerlerine söz1 gerçekleştiği zaman, onlara yerden bir dabbe2 çıkarırız. Kuşkusuz o, onlara, insanların3 ayetlerimize inanmadıklarını söyler.4
Dipnot
1- Mahşerde toplayıp hesap sorma, hesaba çekme.
2- Dabbe, Hareket eden, canlı demektir. Genellikle sürüngenler için kullanılır. Kur'an'da tüm canlılar için de kullanılmıştır. (8:22; 35:45) Ancak "Dabbetü'l-arz", bir tamlama olarak "yer canlısı" demektir. Bu sözcük, tefsirlerde daha çok İsrailiyyat'ın, atalar dinlerinin hurafelerine dayalı olarak ele alınmakta, kıyametin alameti de olmak üzere, gerçeği yansıtmayan pek çok farklı rivayetlere yer verilmektedir. Bu rivayetlerin hiç birisinin Kur'an'i bir dayanağı yoktur. Bu tamlamanın, Kıyamet'in yaklaşması anıyla bir ilgisi olmayıp, Kıyamet'in kopuşundan sonraki durum olan "hesaba çekilme" anından söz etmektedir. Ayetin bağlamı dikkate alındığında Müşriklerin gerçeğe kapalı, hiçbir sözden anlamaz oldukları eleştiri konusu edildiği görülmektedir. Dabbe, bu bağlamda Müşriklerin bütün yapıp ettiklerinin ortaya çıkarılması, gerçeklerin ortaya dökülmesinin ifadesi olarak mecaz bir anlatımdır. Yerden yapılmış konuşan bir varlığın/cismin/aletin, onların yapıp ettiklerini tek tek söyleyeceği mecazen anlatılmaktadır. Tıpkı insanın uzuvlarının, insanın yapıp ettiklerine tanıklık edecekleri hususundaki ayetler gibi. (24:24).
3- Müşriklerin. Kafirlerin.
4- Onlar adına konuşacak.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
27:82 Bu insanların haklarındaki karar kesinleşince1 onlar için yerden (kabirlerinden) bir dabbe2 çıkarırız. Dabbe, o insanlara, Allah'ın ayetlerine kesin bir inançla inanmadıklarını söyler.
Dipnot
1- Ölene kadar tevbe kapısı açıktır. Kişi hakkındaki karar ölünce verilir. Dolayısıyla bu ayette kişinin ölümünün gerçekleştirilmesi ifade edilmektedir.
2- Dabbe: Hareket etme özelliği olan, canlı demektir. Bunların gölerde ve yerlerde olduğu, insan ve melek grubunun da dabbe özelliği olduğu ilgili ayetlerde anlatılmıştır. Dolayısıyla bu ayetteki dabbe kendini doğrulara kapatan insanlardan ölenlere, durumunu kabirde iken tebliğ eden melektir. İlgili diğer ayetler: (Şura 26/29, Nahl 16/49, Nahl 16/61, Bakara 2/164, En'am 6/38 , Hud 11/6, Hud 11/56, Nur 24/45, Ankebut 29/60, Lokman 31/10, Sebe 34/14, Fatır 35/45, Casiye 46/4)  
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
27:82 Ve sözü verilen başlarına geldiğinde, onlara, yeryüzünden bir yaratık çıkarırız; insanların ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.316
Dipnot
316- "Yeryüzünden bir yaratık" olarak yazdığımız "Dabbeten minel ardı" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Bir çeşit hayvan" veya "Yerden bitme bir hayvan" veya "Debelenir gibi yürüyen bir canlı" veya "Topraktan mamul bir yaratık" veya "İnananları ve inkar edenleri işaretleyerek birbirinden ayıracak olan bir hayvan" biçiminde birbirinden değişik yorumlarla çevrilmiş; kimi çevirilerde ise "Dabbe" olarak bırakılmıştır. Süleyman peygamberin değneğini kemiren ağaç kurdu da 34:14 ayetinde, "Dabbetul ardı" biçiminde bildirilmiştir.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
27:82 Ve (o vahyi işitmeyen ölüler ve sağırlar) aleyhindeki söz gerçekleştiği zaman, onlar için yerden bir canlı çıkarırız; o onları mesajlarımıza öteden beri insanların yürekten inanmamış olduklarını söyler.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
27:82 O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dabbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
27:82 O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
27:82 Söylenen söz başlarına geleceği zaman, onlar için yerden bir dabbe çıkarırız, insanların ayetlerimize kesin inanmadıklarını kendilerine söyler.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
27:82 Ve (o kalben sağır ve kör olanlara gelince: Haktan yana kendilerine söylenen) söz bütün açıklığıyla gerçekleştiği zaman, onların karşısına yerden, kendilerine insanlığın mesajlarımıza gerçek bir imanla inanmadığını söyleyen bir yaratık çıkaracağız.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
27:82 (Kıyametin kopacağına dair) o söz başlarına gelince, onlar için yerden kendilerine bir dabbe (canlı bir yaratık) çıkarırız. O, onlara insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
27:82 Söylenen başlarına geleceği vakıt da onlar için Arzdan bir dabbe çıkarırız, nasın ayetlerimize yakin ile inanmaz idiklerini kendilerine söyler
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
27:82 O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe (canlı) çıkarırız; o, onlara insanların, ayetlerimize inanmadıklarını söyler.
Gültekin Onan -
27:82 O söz başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
27:82 O söz (ün ma'nası) kendilerinin aleyhinde (tahakkuk edib) vukuu (ve zuhuur) a geldiği zaman yerden bunlar için bir dabbe çıkarırız ki bu, onlara insanların ayetlerimize kat'i bir kanaat beslemezler idiğini (başlarına kakarak) söyler.
İbni Kesir -
27:82 Kendilerine söylenmiş olan, başlarına geldiği zaman; yerden bir canlı çıkarılır ki insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyleyerek konuşur.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
27:82 Onlara verilen söz gerçekleştiği zaman, yerden bir dabbe (canlı) çıkarırız da onlara konuşarak; insanların gerçekten ayetlerimize inanmadıklarını söyler.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
27:82 Kıyamet hakkındaki sözün gerçekleşme zamanı yaklaşınca onlara yerden bir dabbe (canlı) çıkarırız. O da insanların bizim ayetlerimize, (özellikle kıyamete dair ayetlerimize) inanmadıklarını söyler.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
27:82 O hüküm (kıyametleri veya genel kıyamet öncesi) onlara eriştiğinde, onlar için Dabbet-ül Arz'dan (arzın {beden} bir tür konuşanı - bedenden ayrılık saati olan ölümün tadılma sürecinde) çıkarırız ki; onlara, insanların varlıklarındaki işaretlerimize (hakikatlerine) ikan sahibi olmadıklarını söyler!