İbrahim - 14:9          
          
                        Sizden öncekilerin, Nuh, Aad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece Allah'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve "Biz getirdiğiniz şeyi inkar ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var," dediler.           
        
        
          Toplumlar erdemli davranırsa:        
      
                  
                    
                      Saffat/37:142                    
                  
                  
                                        Balık onu yuttu, bundan o sorumluydu.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:141                    
                  
                  
                                        Karşı çıktı ve kayanlardan oldu.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:140                    
                  
                  
                                        Dolu bir gemiye kaçmıştı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:139                    
                  
                  
                                        Yunus da elçilerden biriydi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Zuhruf/43:33                    
                  
                  
                                        Tüm insanlar (inkarcılıkta) bir tek toplum olacak olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evini gümüş tavanlar ve binip çıkacakları merdivenlerle donatırdık.                   
                
                
              
                  
                    
                      Araf/7:96                    
                  
                  
                                        Ülkelerin halkları inanıp erdemli davransalardı, göklerden ve yerden üzerlerine bolluk kapısını açardık. Ama yalanladılar ve bunun üzerine kazandıklarıyla birlikte onları yakaladık.                     
                
                
              
                  
                    
                      Yunus/10:98                    
                  
                  
                                        İnancı kendine yarar sağlamayan bir toplum olsaydı bile, Yunus'un halkı bunun bir istisnası olurdu; inandıkları zaman, bu dünya hayatındaki aşağılayıcı azabı kendilerinden kaldırdık. Bir süreye kadar onları nimetlerle yaşattık.                     
                
                
              
                  
                    
                      Nisa/4:147                    
                  
                  
                                        Sizler şükreder ve inanırsanız Allah sizi neden cezalandırsın ki? Allah Karşılık Verendir, Güçlüdür.                     
                
                
              
                  
                    
                      Nahl/16:112                    
                  
                  
                                        Allah güven içinde başarılı bir topluluğu örnek olarak verir: O topluluğun rızkı kendilerine her taraftan bol miktarda ulaşırdı. Ancak daha sonra, Allah'ın nimetlerine karşı nankör davranınca Allah onlara açlık ve korku belasını tattırdı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hud/11:117                    
                  
                  
                                        Halkı erdemli davrandığı sürece, Rabbin kentleri yok edecek değildir.                     
                
                
              
                  
                    
                      Kasas/28:59                    
                  
                  
                                        Rabbin, toplumların merkezine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe onları yok etmez. Biz, halkı zalim olmayan toplumları asla yok etmeyiz.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:148                    
                  
                  
                                        İnandılar, biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:147                    
                  
                  
                                        Biz onu yüzbin veya daha çok kişiye gönderdik.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:146                    
                  
                  
                                        Ve onun için orada geniş yapraklı ağaç yetiştirdik.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:145                    
                  
                  
                                        Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:144                    
                  
                  
                                        Diriliş Gününe kadar onun karnında kalacaktı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:143                    
                  
                  
                                        (Tanrıyı) anıp düşünmeseydi,