Hâkka - 69:27
"Keşke ölümüm sonsuz olsaydı."
Dirilişe ve hesaba çekileceklerine inanmamışlardı:
Enam/6:29
"Bizim için sadece dünya hayatı vardır, diriltilecek değiliz." diyorlardı.
Duhan/44:35
"Sadece bir kez ölürüz; dirilecek değiliz."
Araf/7:51
Onlar dinlerini hafife aldılar ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Bugünleriyle karşılaşacaklarını unuttukları ve ayetlerimizi reddettikleri için bugün biz de onları unuturuz!
Araf/7:147
Ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını inkar edenlerin yaptıkları boşunadır. Yaptıklarının karşılığını almayacaklar mı?
Yunus/10:7
Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatını sevip ona bağlananlar ve ayetlerimizden gafil olanlar…
Yunus/10:8
İşte onların yeri, kazandıklarından ötürü ateştir.
Yunus/10:11
İnsanların iyiliği acele istemeleri gibi, Allah da onlara azabı acele verse idi, süreleri bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde şaşkın durumda bırakırız.
Yunus/10:45
Onları topladığımız gün, sanki gündüzden bir saat kadar (dünyada) kalmışlar gibi birbirlerini tanırlar. Allah ile karşılaşmayı yalanlayanlar kaybedenlerdir. Doğruyu da bulmamışlardır.
Kehf/18:103
De ki, "İş yapanların en kötüsünün kim olduğunu size bildireyim mi?"
Kehf/18:104
"Onlar, iyi iş yaptıklarını zannettikleri halde dünyadaki çabaları boşa çıkanlardır."
Kehf/18:105
Onlar, Rab'lerinin ayetlerini ve O'nunla karşılaşmayı inkar edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa çıkar ve diriliş gününde de onlar için bir değer biçmeyiz.
Müminun/23:33
Dünya hayatında kendilerine alabildiğine nimetler bağışlamamıza rağmen, ahiret karşılaşmasını yalanlayıp inkar eden, halkının ileri gelenleri şöyle dediler: "Bu, yalnızca sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor."
Müminun/23:34
"Sizin gibi bir insana uyarsanız, siz o zaman gerçekten kaybedersiniz."
Müminun/23:37
"Yaşantımız sadece bu dünyadadır. Yaşarız, ölürüz. Asla dirilecek değiliz."
Furkan/25:21
Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, "Bize ya melekler inmeli, yahut Rabbimizi görmeliyiz!," dediler. Kendi kendilerine büyüklük taslamışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdi.
Ankebut/29:4
Kötülükleri işleyenler, bizi atlatacaklarını mı sanıyorlar? Ne kötü bir yargıda bulunuyorlar.
Ankebut/29:5
Kim Allah ile karşılaşmayı umuyorsa, (şunu bilsin ki) Allah'la randevu mutlaka gerçekleşecektir. O, İşitendir, Bilendir.
Ankebut/29:23
Allah'ın ayet ve mucizelerini ve O'nunla karşılaşmayı inkar edenler, Rahmetimden ümit kesenlerdir. Onlar acı bir cezayı haketmişlerdir.
Rum/30:7
Onlar dünya hayatının dış yüzünü yanını bilirler. Ahiretten ise habersizdirler.
Rum/30:8
Kendi kendilerine hiç düşünmediler mi ki Allah gökleri, yeri ve aralarındakileri bir amaç için ve belli bir süre için yaratmıştır. Buna rağmen, insanların çoğunluğu Rab'leriyle karşılaşmayı inkar etmektedirler.
Rum/30:16
İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar.
Secde/32:14
Bugünkü karşılaşmanızı önemsememenizin sonucunu tadın, biz de sizi önemsemeyiz. Yaptıklarınızın bir sonucu olarak ebedi azabı tadın.
Casiye/45:31
İnkar edenlere gelince: "Ayetlerimiz size okunmuş ve siz de büyüklenip suçlu bir topluluk olmamış mıydınız?"
Casiye/45:32
Kendilerine Allah'ın sözünün bir gerçek ve Saat'in kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, "Saat'in ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz," derdiniz.
Casiye/45:33
Yaptıkları kötülükler kendilerine görünecek ve alay etmekte oldukları şey onları kuşatıp avlayacaktır.
Casiye/45:34
Ve onlara şöyle denir: "Bugünkü karşılaşmanızı unuttuğunuz için biz de bugün sizi unutuyoruz. Yeriniz ateştir ve sizin bir yardımcınız da olmayacaktır."
Casiye/45:35
"Çünkü siz Allah'ın ayetlerini alaya aldınız ve dünya hayatı sizi kandırdı." Sonuç olarak, onlar oradan çıkamazlar ve özürleri de dinlenmez.