Bakara - 2:252 Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir ve elbette sen elçilerden birisin.
Ayetleri (Kur'an) ve dolayısıyla Muhammed (as) ın elçiliğini yalanlayalara atıf/gönderme:
Hud/11:12 "Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.

İsra/17:90 Dediler ki: "Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça sana inanmayız."
İsra/17:92 "Veya ileri sürdüğün gibi gökten üzerimize parçalar düşürmeli, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin."
İsra/17:93 "Ya da altın bir evin olmalı, veya göğe yükselmelisin. Yükselsen bile okuyacağımız bir kitabı üzerimize indirmedikçe ona inanmayız." De ki: "Rabbim yücedir. Ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki."

Hicr/15:6 Dediler ki: "Ey kendisine zikir (mesaj) indirilmiş olan, sen bir delisin."

Furkan/25:41 Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"
Furkan/25:42 "Direnmeseydik, neredeyse bizi tanrılarımızdan saptırıp ayıracaktı." Azabı gördüklerinde kimin gerçekten sapık yolda olduğunu öğreneceklerdir.

Zuhruf/43:31 "Bu Kuran, şu iki kentten ünlü ve büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" dediler.

Sebe/34:31 İnkarcılar, "Biz ne bu Kuran'a ne de ondan öncekilere inanmayız," dediler. Zalimleri, Rab'leri huzurunda duruşma sırasında birbiriyle atışırken bir görseydin! (Öğrenim, araştırma, ekonomik, politik v.b. yönlerden) güçsüzleştirilenler, büyüklük taslamış olanlara, "Siz olmasaydınız biz inanan kişiler olurduk," derler.

Tur/52:30 Yoksa, "O bir şairdir, onun ölmesini bekliyoruz." mu diyorlar?
Tur/52:31 De ki, "Bekleyedurun; ben de sizinle birlikte beklemekteyim."

Enfal/8:31 Ayetlerimizi dinledikleri zaman, "İşittik," diyorlardı, "İstesek biz de bunun bir benzerini getiririz. Bu, geçmişlerin efsanelerinden başka bir şey değil."

Nahl/16:103 "Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.

Enbiya/21:5 Hatta, "Boş hayallerdir," "Onu o uydurmuş," ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin," dediler.

Müminun/23:68 Onlar bu sözü incelemediler mi, yoksa geçmiş atalarına gelmeyen bir şey mi kendilerine geldi?
Müminun/23:69 Yoksa, kendilerine gönderilen elçiyi tanımadıkları için mi onu inkar ediyorlar?
Müminun/23:70 Yoksa, onun deli olduğuna mı karar verdiler? Halbuki onlara gerçeği getirmişti. Ne var ki onların çoğu gerçekten hoşlanmaz.

Furkan/25:4 İnkar edenler, "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir," diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.
Furkan/25:5 Dediler, "Yazıp durduğu şey evvelkilerin masallarıdır; gece gündüz kendisine dikte edilmektedir."

Duhan/44:13 Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Duhan/44:14 Sonra ondan yüz çevirdiler ve, "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.