Furkan - 25:44 Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.
118, 119, 120 ayetleri bağlamında; yanında iken itaat ettiklerini söyleyen, elçinin yanından ayrıldıktan sonra elçiye karşı planlar kuran kitap halkından ikiyüzlüler:
Nisa/4:81 "Tamam, itaat ediyoruz," derler. Ancak senin yanından çıktıklarında onlardan birtakımı, söylemiş olduklarının tersini kuruyor. Allah onların planlayıp kurdukları şeyleri kaydediyor. Onlara aldırma; Allah'a güven. Destekleyici olarak Allah yeter.

İsra/17:76 Seni ülkeden çıkarmak için neredeyse seni zorla sürecekler. Bu taktirde senden sonra onlar da fazla kalmayacaklar

Mücadele/58:8 Gizli toplantılar yapmaktan menedildikleri halde hâlâ menedildikleri işte israr edenler dikkatini çekmedi mi? Onlar günah işlemek, düşmanlıkta bulunmak ve elçiye itaatsizlik etmek amacıyla kulis yapıyorlar. Sana geldiklerinde, Allah'ın seni selamlamadığı bir biçimde selamlıyorlar. Kendi aralarında, "Söylediklerimizden ötürü Allah bizi cezalandırsa ya!" derler. Cehennem onlara yeter. Orada yanarlar; ne kötü bir duraktır orası.

Enfal/8:30 İnkarcılar seni etkisiz hale getirmek, veya seni öldürmek ya da seni sürmek için planlar yapıyorlardı. Onlar plan kuruyorlarsa Allah da plan kuruyor. Allah plan kuranların en ustasıdır.

Muhammed/47:13 Seni çıkaran ülkenden daha güçlü nice ülkeler vardı ki onları yok ettik, onlara yardım eden olmadı.

Münafikun/63:7 Onlar, "Allah''ın elçisinin yanında bulunanlara yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler," diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'a aittir; ama ikiyüzlüler kavrayamazlar.
Münafikun/63:8 "Kente dönersek, üstün olanlar alçakları çıkaracaktır," diyorlar. Oysa üstünlük Allah'a, elçisine ve inananlara aittir. Ne var ki ikiyüzlüler bilmezler.

Nisa/4:80 Elçiye uyan Allah'a uymuş olur. Kim yüz çevirirse çevirsin; biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.

İsra/17:47 Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.

Enam/6:25 Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, "Bu ancak bir efsanedir," der.

Ali İmran/3:119 İşte sizler, onlar sizi sevmediği halde onları sevenlersiniz! Üstelik siz bütün kitaplara/kitabın tümüne inanırsınız . Sizinle karşılaştıkları zaman "İnandık," derler, yalnız kaldıklarında ise size olan öfkelerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden canınız çıksın." Kuşkusuz Allah göğüslerin özünü Bilendir.

Muhammed/47:16 Onlardan bazıları var ki seni dinlerler. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Bu, demin ne söyledi?" diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalplerini damgaladığı kimselerdir ve onlar heveslerinin ardına düşmüşlerdir.

Nisa/4:60 Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia ettikleri halde azgınların ve despotların yasalarını uygulamak isteyenleri görmüyor musun? Oysa onu inkar etmekle emredilmişlerdi; fakat şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.

Maide/5:41 Ağızlarıyla "İnandık," dedikleri halde kalpleriyle inanmayanların inkarcılıktaki gayretleri seni üzmesin. Yahudilerin bir grubu var ki yalana kulak veriyor, seninle hiç karşılaşmamış bir topluluğu dinliyor. Kelimelerin anlamını kaydırıp. "Size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının," diyorlar. Allah birini şaşırtmak isterse Allah'a karşı kimse ona yardım edemez. İşte onlar, Allah'ın kalplerini temizlemeyi dilemediği kişiler. Onlar için dünyada aşağılanma, ve ahirette de büyük bir azap var.

Nur/24:47 "Allah'a ve elçiye inandık ve itaat ettik," derler. Fakat sonra, bunun ardından, onlardan bir grup yüz çevirir; bunlar inanmış değildir.
Nur/24:48 Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve elçisine çağrıldıkları zaman onlardan bir grup hoşlanmaz.
Nur/24:49 Ancak karar lehlerine olursa, ona gönüllü koşarlar.
Nur/24:50 Kalplerinde bir hastalık mı var? Kuşku mu duyuyorlar? Allah'ın ve elçisinin kendilerine haksızlık yapacağından mı korkmaktadırlar? Aslında onlar zalimlerdir.

Bakara/2:14 İnananlarla karşılaştıkları vakit, "İnanıyoruz," derler; fakat şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında, "Sizinle beraberiz. Biz sadece alay etmekteyiz," derler.

Ali İmran/3:72 Kitap halkından bir grup dedi ki: "İnananlara indirilmiş olana gündüzün başında inanın ve sonunda inkar edin. Böylece belki dinlerinden dönerler."
Ali İmran/3:73 "Sizin dininize uyandan başkasına inanmayın." Sen de onlara, "Hidayet Allah'ın hidayetidir," de. "Size verilenin benzerinin bir başkasına verildiğine de inanmayın; yoksa Rabbiniz hakkında sizinle tartışma hakkı kazanırlar," derlerse, "Lütuf Allah'ın elindedir, dilediğine verir," de. Allah Cömerttir, Bilendir.

Münafikun/63:1 İkiyüzlüler sana geldiklerinde, "Senin Allah elçisi olduğuna şehadet ederiz," derler. Allah senin kendi elçisi olduğunu bilir ve Allah ikiyüzlülerin yalan söylediğine de şehadet eder.
Münafikun/63:2 Onlar, yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan saptırmaktadırlar. Yaptıkları ne kötüdür.
Münafikun/63:3 Çünkü onlar inandıktan sonra inkar ettiler; bu yüzden kalpleri mühürlendi; onlar anlamazlar.
Münafikun/63:4 Onları gördüğün zaman, görünüşleri hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar, dikilip dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanarlar; onlar gerçek düşmandır; onlardan sakın. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar!
Münafikun/63:5 Onlara, "Gelin de Allah'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin," denildiğinde, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak saptıklarını görürsün.

Bakara/2:8 Halktan öyle kimseler var ki aslında inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık," derler.
Bakara/2:9 Allah'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.
Bakara/2:75 Onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Halbuki onların bir kısmı, Allah'ın sözünü işitip kavradıktan sonra, bile bile onu değiştirirlerdi.
Bakara/2:76 İnananlarla karşılaşınca, "İnandık," derler; baş başa kaldıklarında ise "Rabbiniz katında size karşı delil olarak kullanmaları için, Allah'ın size açıkladığını mı onlara anlatıyorsunuz, akletmez misiniz," derler.

Maide/5:59 De: "Kitaplılar! Allah'a, bize indirilene ve önceki indirilenlere inandık diye mi yoldan çıkmış olan çoğunluğunuzla bize karşı nefret besliyorsunuz?"
Maide/5:60 De: "Allah katında bundan daha kötü bir durumu size bildireyim mi? Allah kime lanet ve gazap ederek maymunlar, domuzlar, putperestler haline sokmuşsa, işte o kimseler yer bakımından daha kötü ve doğru yoldan en çok sapmış olanlardır.
Maide/5:61 Size geldiklerinde, "İnandık," dediler. Oysa yanınıza inkarlarıyla girip inkarlarıyla çıkmışlardı. Onların gizlediklerini Allah daha iyi biliyor.
Maide/5:62 Onların çoğunu günahta, düşmanlıkta ve haram yemekte koşuşurken görürsün. Yaptıkları ne kötü!

Nisa/4:107 Kendi özlerine hainlik edenleri savunma; Allah ihanet edenleri ve günah işleyenleri sevmez.
Nisa/4:108 Halktan gizlerler ama Allah'tan gizleyemezler. Oysa O'nun hoşlanmadığı düşünceleri kurarlarken O onlarla beraberdir. Allah onların tüm yaptıklarını Kuşatır.

Şuara/26:221 Şeytanların kime indiğini size bildireyim mi?
Şuara/26:223 Kulak verirler; ancak çoğu yalancıdır.

Furkan/25:41 Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"
Furkan/25:42 "Direnmeseydik, neredeyse bizi tanrılarımızdan saptırıp ayıracaktı." Azabı gördüklerinde kimin gerçekten sapık yolda olduğunu öğreneceklerdir.
Furkan/25:43 Arzusunu tanrı edinen kişiyi gördün mü? Sen mi ona avukatlık edeceksin?
Furkan/25:44 Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.