Mürselat - 77:36
Ve özür dilemeleri için onlara izin de verilmez.
Diriliş günü inkarcıların özürleri:
Müminun/23:104
Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.
Müminun/23:105
Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onları yalanlamıyor muydunuz?
Müminun/23:106
"Rabbimiz," diyecekler, "Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk."
Müminun/23:107
"Rabbimiz, bizi buradan çikar. Eger (eski durumumuza) dönersek artik biz gerçekten zalimleriz."
Müminun/23:108
Diyecek ki, "Sinin orada, benimle konuşmayın."
Nisa/4:97
Kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler: "Ne halde idiniz," derler. "Bizler yeryüzünde ezilmiş kimselerdik," diye cevap verirler. "Allah'ın yeri geniş değil miydi ki oralara göç edeydiniz," derler. Onların yeri cehennem. O ne kötü bir dönüş noktası.
Enam/6:23
Onların tek savunması şu olacak: "Rabbimiz Allah'a and olsun ki biz ortak koşmadık."
Enam/6:27
Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık," dediklerini bir görsen!
Enam/6:130
Ey cinler ve insanlar topluluğu, size, ayetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşmanız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmedi mi? "Kendimize karşı tanığız," dediler. Dünya hayatı onları aldattı ve inkarcı olduklarına dair kendi kendilerine karşı tanıklık ettiler.
Araf/7:53
Onun haberlerinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Haberleri gerçekleştiği gün, onu daha önce önemsemeyenler, "Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi. Bizim için aracılık edecek bir şefaatçi var mı? Yahut, öncekinden farklı davranmak için geri gönderilsek," derler. Kişiliklerini yitirmişlerdir ve uydurdukları şeyler de onları terk etmiştir.
İbrahim/14:44
Halkı, azabın kendilerine geleceği gün konusunda uyar. Zalimler, "Rabbimiz bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına katılalım ve elçilere uyalım," diyecekler. Oysa daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?
Müminun/23:99
Onlardan birine ölüm gelip çattığı zaman şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürünüz."
Müminun/23:100
"Ki terketmiş bulunduğum şeylerde erdemli işler yapayım." Hayır. Bu onun söylediği bir laftan ibarettir. Diriliş gününe kadar onların ardında bir engel vardır.
Secde/32:12
Suçluları, Rab'leri huzurunda başlarını öne eğmiş durumda iken bir görseydin: "Rabbimiz, gördük ve işittik. Bizi döndür de erdemli davranalım. şimdi biz kesin olarak inandık."
Secde/32:29
De ki, "Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."
Ahzab/33:66
Yüzleri ateşte çevrildiği gün, "Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke elçisine itaat etseydik," derler.
Zümer/39:58
Yahut azabı gördüğü an, "Keşke ikinci bir şansım daha olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım," demesin
Mümin/40:11
Diyecekler ki, "Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?"
Mümin/40:84
Nihayet cezamızı gördüklerinde, "Artık SADECE Allah'a inandık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkar ettik," derler-
Şura/42:44
Allah kimi saptırmışsa, artık O'ndan sonra onun bir koruyucusu yoktur. Azabı gördüklerinde, zalimlerin, "Bizim için bir şans daha yok mu?" dediklerini görürsün.
Münafikun/63:10
Size ölüm gelip de, "Rabbim keşke beni kısa bir süre için ertelesen de, yoksullara yardım ederek erdemlilerden olsam," demeden önce verdiğimiz rızıklardan yardım için verin.
Mülk/67:8
Neredeyse öfkeden patlayacak! İçine her ne zaman bir grup atılsa, oranın gardiyanları, "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" diye sordular.
Mülk/67:9
Onlar da dediler ki, "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve, 'Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,' dedik."
Mülk/67:10
"Dinleseydik veya aklımızı kullansaydık biz şu ateşin halkı içinde olmazdık," dediler.
Mülk/67:11
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar.