Fatır - 35:25          
          
                        Seni yalanlıyorlarsa, senden öncekiler de yalanlamışlardı. Elçileri kendilerine apaçık belgeler, ilahiler ve aydınlatıcı kitaplar getirdiler.          
        
        
          Muhammed peygamberi nasıl yalanladılar?        
      
                  
                    
                      Furkan/25:4                    
                  
                  
                                        İnkar edenler, "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir," diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.                   
                
                
              
                  
                    
                      Furkan/25:5                    
                  
                  
                                        Dediler, "Yazıp durduğu şey evvelkilerin masallarıdır; gece gündüz kendisine dikte edilmektedir."                   
                
                
              
                  
                    
                      Furkan/25:7                    
                  
                  
                                        Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"                   
                
                
              
                  
                    
                      Furkan/25:8                    
                  
                  
                                        "Yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!" Hatta zalimler, "Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz," dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Furkan/25:9                    
                  
                  
                                        Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamayacaklardır.                   
                
                
              
                  
                    
                      İsra/17:47                    
                  
                  
                                        Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.                   
                
                
              
                  
                    
                      Araf/7:184                    
                  
                  
                                        Düşünmezler mi? Arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.                     
                
                
              
                  
                    
                      Hud/11:12                    
                  
                  
                                        "Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.                     
                
                
              
                  
                    
                      Enbiya/21:36                    
                  
                  
                                        Kafirler (gerçeği örtenler) seni gördüklerinde, "Tanrılarınızı diline dolayan bu mu," diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar. Rahman'ın mesajını tümüyle inkar etmektedir onlar.                   
                
                
              
                  
                    
                      Furkan/25:41                    
                  
                  
                                        Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:35                    
                  
                  
                                        Kendilerine "La ilahe illa Allah" denildiğinde büyükleniyorlardı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Saffat/37:36                    
                  
                  
                                        "Tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?" diyorlardı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Zuhruf/43:31                    
                  
                  
                                        "Bu Kuran, şu iki kentten ünlü ve büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:52                    
                  
                  
                                         İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür," yahut "Bu bir delidir," derlerdi.                     
                
                
              
                  
                    
                      Kalem/68:51                    
                  
                  
                                        Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. "O, delidir!" diyorlardı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hud/11:35                    
                  
                  
                                        "Bunu (bu aktarılan tarihsel tartışmayı) o uydurdu" mu diyorlar? (Ey Muhammed) De ki: "Onu ben uydurmuş isem, suçumdan ben sorumlu olacağım, ve sizin işlediğiniz suçlarla da benim bir ilişkim yok."                   
                
                
              
                  
                    
                      Nahl/16:103                    
                  
                  
                                        "Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.                   
                
                
              
                  
                    
                      Enbiya/21:3                    
                  
                  
                                        Kalpleri pervasızdır. Zalimler gizlice birbirleriyle görüştüler: "Bu adam sizin gibi bir insan değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"                   
                
                
              
                  
                    
                      Enbiya/21:4                    
                  
                  
                                        Dedi ki, "Rabbim yerde ve gökte her sözü bilir. O İşitendir, Bilendir. "                   
                
                
              
                  
                    
                      Enbiya/21:5                    
                  
                  
                                        Hatta, "Boş hayallerdir," "Onu o uydurmuş," ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin," dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Müminun/23:68                    
                  
                  
                                        Onlar bu sözü incelemediler mi, yoksa geçmiş atalarına gelmeyen bir şey mi kendilerine geldi?                   
                
                
              
                  
                    
                      Müminun/23:69                    
                  
                  
                                        Yoksa, kendilerine gönderilen elçiyi tanımadıkları için mi onu inkar ediyorlar?                   
                
                
              
                  
                    
                      Müminun/23:70                    
                  
                  
                                        Yoksa, onun deli olduğuna mı karar verdiler? Halbuki onlara gerçeği getirmişti. Ne var ki onların çoğu gerçekten hoşlanmaz.                   
                
                
              
                  
                    
                      Şura/42:24                    
                  
                  
                                        Onlar, "O Allah hakkında yalan mı uydurdu." mu diyorlar? Allah dilese senin kalbini mühürler. Allah yanlışı siler ve sözleriyle gerçeği yerleştirir. O en gizli düşünceleri bilir.                   
                
                
              
                  
                    
                      Duhan/44:13                    
                  
                  
                                        Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.                   
                
                
              
                  
                    
                      Duhan/44:14                    
                  
                  
                                        Sonra ondan yüz çevirdiler ve, "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Necm/53:3                    
                  
                  
                                        Ne de kendi kişisel arzusundan konuşmaktadır.