Sad - 38:38 Ve zincirlerle birbirine bağlı bekleyen yedekleri de...
35, 36...39 ayetleri bağlamında; Davut ve Süleyman peygamber ailesine Rabbimiz tarafından verilenler:
Enbiya/21:78 Davut ve Süleyman da... Bir defasında, halkın koyunlarının yayıldığı birilerinin ekini hakkında hüküm veriyorlardı. Biz onların kararına tanık olduk.
Enbiya/21:79 Süleyman'a, doğru anlama yeteneği bağışladık. Herbirine bilgi ve bilgelik verdik. Davud'un emrine dağları ve kuşları verdik. Biz bunları yapmıştık.
Enbiya/21:80 Ve sizi savaşlarınızda korusun diye ona zırh yapmayı öğrettik. Artık şükreder misiniz?
Enbiya/21:81 Süleyman'a da, bereketli kıldığımız topraklara doğru esen boranın kumandasını verdik. Biz her şeyi iyi biliriz.
Enbiya/21:82 Ve onun için dalgıçlık yapan ve bunun yanında başka işler de gören şeytanları da... Onları biz gözetiyorduk.

Neml/27:15 Biz Davud'a ve Süleyman'a bilgi vermiştik de, "Bize, inanan kullarının birçoğundan daha fazla bağışta bulunan Allah'a övgüler olsun," demişlerdi.
Neml/27:16 Süleyman Davud'a varis oldu. Dedi ki, "Ey halk, bize kuşların dilini anlamak öğretildi ve bize her şeyden verildi. Bu apaçık bir lütuftur."
Neml/27:17 Süleyman için, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular oluşturulmuştu ve düzenle sevkediliyorlardı.
Neml/27:18 Karınca vadisine varınca, bir karınca, "Ey karıncalar, yuvalarınıza giriniz ki Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler."
Neml/27:19 Onun sözüne gülerek, "Rabbim, senin bana ve ana babama bağışladığın nimetlerine şükretmeye ve hoşnut olacağın erdemli davranışlarda bulunmaya beni yönelt. Rahmetinle, beni erdemli kullarının arasına sok."
Neml/27:20 Kuşları denetledi ve, "Neden hüdhüdü görmüyorum, yoksa kaçak mı?" dedi.
Neml/27:21 Bana (özür olarak) açık bir delil getirmezse, onu şiddetli bir cezaya çarpacağım, yahut onu keseceğim.
Neml/27:22 Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim," dedi, "Sana Sebe'den önemli bir haber getirdim."

Sebe/34:12 Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay (lık yol alan), akşam dönüşü de bir ay (lık yol alan) rüzgarı verdik ve onun için petrol kaynağını fışkırtarak akıttık. Rabbinin izniyle, cinlerden de bir kısım emrinde çalışırdı. Onlardan kim emrimizden saparsa onu çetin bir cezayı tattırırdık.
Sebe/34:13 O ne dilerse onun için yaparlardı: Mihraplar, heykeller, derin havuzlar ve ağır kazanlar... Ey Davut ailesi, şükür göstergesi olarak çalışın. Kullarımdan pek azı şükredicidir.
Sebe/34:14 Ölümüne hükmettiğimiz zaman, onlara onun ölmüş olduğunu, ancak değneğini yiyen bir yer yaratığı gösterdi. Yıkıldığı zaman cinler gerçeği farketti: Görülmeyeni bilselerdi o küçültücü zor işe devam etmezlerdi.

Sad/38:18 Dağları onun emrine vermiştik; onunla birlikte akşamleyin ve tan doğumu (Tanrı'yı) yüceltirlerdi.
Sad/38:19 Kuşlar da toplanmıştı; hepsi onun buyruğunu izlerdi.
Sad/38:20 Yönetimini güçlendirdik; ona bilgelik ve çok iyi bir yargılama gücü verdik.
Sad/38:30 Davud'a, Süleyman'ı verdik. İyi bir kuldu, (Tanrı'ya) sürekli yönelen biriydi.
Sad/38:31 Bir akşam, ona güzel koşu atları sunulmuştu.
Sad/38:32 Dedi ki, "Mal ve mülk sevgisi beni Rabbimi anmaktan alıkoydu. Ta ki, o (güneş) bir örtünün ardından kayboldu."
Sad/38:33 "Onları bana geri getirin," dedi, (veda etmek için) bacaklarını ve boyunlarını okşadı.
Sad/38:34 Süleyman'ı böylece sınadık; onun hükümranlığına maddi zenginlik kattık; ancak o tümüyle (Tanrı'ya) yöneldi.
Sad/38:35 Dedi ki, "Rabbim beni bağışla. Bana, benden sonra kimsenin ulaşamıyacağı bir yönetim ver. Sen Bahşedensin."
Sad/38:36 Bunun üzerine komutuyla hareket eden rüzgarı onun emrine verdik. Dilediği yere yağmur yağdırırdı.
Sad/38:37 Şeytanları da, yapı ustaları ve dalgıçlar olarak...
Sad/38:38 Ve zincirlerle birbirine bağlı bekleyen yedekleri de...
Sad/38:39 "Bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister tut, tükenmez."