Araf - 7:118
Böylece, gerçek ortaya çıktı ve yaptıkları boşa çıktı.
Firavun ve İsrailoğullarına göstermesi için Musa peygambere dokuz mucize verildi:
Kasas/28:30
Oraya varınca (yanan) ağacın bulunduğu kutsal bölgede, sağ yamacın kenarından kendisine seslenildi: "Musa, Ben evrenlerin Rabbi Allah'ım."
Kasas/28:31
"Değneğini at." Onu bir yılan gibi titreşir görünce, ardına bile bakmadan dönüp kaçtı. "Musa, dön, korkma, sen güvencedesin."
Kasas/28:32
"Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıksın. Korkudan açılan kanatlarını katlayıp indir. Bu ikisi, Firavun ve ileri gelen ekibine Rabbinden iki delildir. Onlar yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır."
Araf/7:117
Biz de Musa'ya "Asanı at," diye vahyettik. Nitekim o, onların uydurduklarını toplayıp yutuverdi.
Araf/7:171
Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: "Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün."
Araf/7:160
Onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. Halkı kendisinden su istediği zaman Musa'ya, "Asan ile taşa vur," diye vahyettik. Ondan on iki göze fışkırdı ve her kabile içeceği yeri bildi. Ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğim rızıklardan yiyin." Onlar bize haksızlık etmiyorlardı, kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Bakara/2:73
"(Düvenin) bir parçasıyla ona (öldürülene) vurun," dedik. İşte, Allah ölüleri böyle diriltir ve düşünesiniz diye ayetlerini (mucizelerini) böyle gösterir.
Bakara/2:55
Bir zamanlar, "Ey Musa, Allah'ı fiziksel olarak görmedikçe inanmayız," demiştiniz. Bakınıp dururken size yıldırım çarpmıştı.
Bakara/2:56
Sonra, belki şükredersiniz diye ölümünüzün ardından sizi diriltmiştik.
İsra/17:101
Musa'ya apaçık dokuz mucize verdik. Dilersen İsrailoğullarına sor. Onlara gittiğinde, Firavun ona, "Musa, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum," demişti.
İsra/17:102
"Göklerin ve yerin Rabbi'nden başkasının bu delilleri indirmediğini iyi biliyorsun. Firavun, seni mahvolmuş biri olarak görüyorum!"
Taha/20:14
"Ben, evet Ben Allah'ım; Benden başka tanrı yoktur. Bana kulluk et ve Beni anmak için namazı gözet."
Taha/20:15
Dünyanın sonu elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye Ben nerdeyse onu gizleyeceğim.
Taha/20:16
Ona inanmayıp hevesine uyanlar seni ondan saptırmasın, sonra başüstü düşersin.
Taha/20:17
"şu elindeki nedir, Musa?"
Taha/20:18
"O, benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve bana daha başka yararları da dokunmaktadır," dedi.
Taha/20:19
"At onu Musa!," dedi.
Taha/20:20
Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi.
Taha/20:21
Dedi, "Al onu, korkma. Onu ilk durumuna sokacağız."
Taha/20:22
"Bir başka delil olarak, elini koltuğunun altına koy; lekesiz bembeyaz olarak çıksın."
Taha/20:23
"Böylece sana en büyük mucizelerimizden bazılarını gösterelim."
Taha/20:24
"Firavun'a git, çünkü o azdı."
Araf/7:171
Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: "Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün."
Bakara/2:55
Bir zamanlar, "Ey Musa, Allah'ı fiziksel olarak görmedikçe inanmayız," demiştiniz. Bakınıp dururken size yıldırım çarpmıştı.
Araf/7:160
Onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. Halkı kendisinden su istediği zaman Musa'ya, "Asan ile taşa vur," diye vahyettik. Ondan on iki göze fışkırdı ve her kabile içeceği yeri bildi. Ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğim rızıklardan yiyin." Onlar bize haksızlık etmiyorlardı, kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Bakara/2:67
Hani, Musa halkına: "Allah bir düve boğazlamanızı emrediyor," demişti. "Bizimle alay mı ediyorsun," deyince de "Cahilce davranmaktan Allah'a sığınırım," dedi.
Bakara/2:68
"Bizim için Rabbini çağır da onun niteliğini bize açıklasın," dediler. "O diyor ki, o ne yaşlı ne genç, ikisinin ortasında bir düvedir. Size emredileni yapın," dedi.
Bakara/2:69
"Bizim için Rabbini çağır da onun rengini de açıklasın," dedi ki: "O diyor ki, o rengi parlak sarı bir düvedir, bakanların içini açar," dediler.
Bakara/2:70
"Bizim için Rabbini çağır da, onun niteliğini bize daha da açıklasın. Çünkü düveler bizce birbirine benziyor. Allah dilerse yolu buluruz," dediler.
Bakara/2:71
"O diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir," dedi. "İşte şimdi gerçeği getirdin!," diyerek sonunda düveyi boğazladılar; az kalsın bunu yapmayacaklardı.
Bakara/2:72
Hani bir kişiyi öldürmüş ve suçu birbirinize atmıştınız. Oysa Allah gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı.
Bakara/2:73
"(Düvenin) bir parçasıyla ona (öldürülene) vurun," dedik. İşte, Allah ölüleri böyle diriltir ve düşünesiniz diye ayetlerini (mucizelerini) böyle gösterir.
Şuara/26:63
Musa'ya, "Değneğini denize vur," diye vahyettik. Bunun üzerine yarıldı ve her bölüm koca bir tepe gibi oldu.