بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
36:43 Dileseydik onları boğardık; ne bir çığlıklarına yetişen olurdu, ne de kurtulabilirlerdi.
36:44 Bunun yerine, bizden bir merhamet görürler ve belli bir süreye kadar yaşatılırlar.
36:45 Kendilerine, "Geçmişinizden ibret alıp ve geleceğiniz için sakının ki merhamet edilesiniz," denilmişti.
36:46 Rab'lerinin ayetlerinden bir ayet kendilerine geldiğinde, ondan yüz çevirmeyi adet edinmişlerdi.
36:47 Kendilerine, "Allah'ın size verdiği rızıklardan verin," denildiğinde, inkar edenler inananlara, "Allah'ın, dilediği taktirde besleyebileceği kimseleri mi besleyelim? Siz gerçekten iyice sapıtmışsınız," derler.
36:48 Aynı zamanda, "Doğru sözlü iseniz o söz ne zaman gerçekleşecek?" diye meydan okurlar.
36:49 Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.
36:52 "Vay halimize" derler, "Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti."
36:54 Bu gün hiç kimseye en ufak bir haksızlık edilmez ve yaptığınızın karşılığından başkasını da görmezsiniz.
36:60 Ey Adem'in çocukları, şeytana kulluk/hizmet etmeyeceğinize dair sizden söz almamış mıydım? O sizin açık düşmanınızdır.