38:61
"Rabbimiz, kim bizi bu duruma soktuysa onun cezasını ateşte ikiye katlayarak arttır," diye eklerler.
قَالُوا رَبَّنَا مَنْ قَدَّمَ لَنَا هٰذَا فَزِدْهُ عَذَاباً ضِعْفاً فِي النَّارِ
|
38:62
"Nasıl oluyor da kötü olarak saydığımız insanları göremiyoruz?"
وَقَالُوا مَا لَنَا لَا نَرٰى رِجَالاً كُنَّا نَعُدُّهُمْ مِنَ الْاَشْرَارِۜ
|
38:63
"Onlarla alay edip durduk. Yoksa onları gözlerimizden mi kaçırdık?"
اَتَّخَذْنَاهُمْ سِخْرِياًّ اَمْ زَاغَتْ عَنْهُمُ الْاَبْصَارُ
|
38:64
Cehennem halkının birbiriyle çekişmesi bir gerçektir.
اِنَّ ذٰلِكَ لَحَقٌّ تَخَاصُمُ اَهْلِ النَّارِ۟
|
38:65
De ki, "Ben sadece bir uyarıcıyım. Tek ve Egemen olan Allah'tan başka bir tanrı yoktur."
قُلْ اِنَّـمَٓا اَنَا۬ مُنْذِرٌۗ وَمَا مِنْ اِلٰهٍ اِلَّا اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۚ
|
38:66
Göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbi; Üstündür, Bağışlayandır.
رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الْعَز۪يزُ الْغَفَّارُ
|
38:67
De ki, "Bu, büyük bir haberdir."
قُلْ هُوَ نَبَؤٌا عَظ۪يمٌۙ
|
38:68
"Siz ise ondan yüz çeviriyorsunuz."
اَنْتُمْ عَنْهُ مُعْرِضُونَ
|
38:69
"Onlar tartışırlarken Yüce Toplum'da neler olup bittiği hakkında bir bilgim yoktu."
مَا كَانَ لِيَ مِنْ عِلْمٍ بِالْمَلَأِ الْاَعْلٰٓى اِذْ يَخْتَصِمُونَ
|
38:70
"Apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyediliyor."
اِنْ يُوحٰٓى اِلَيَّ اِلَّٓا اَنَّمَٓا اَنَا۬ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌ
|
38:71
Rabbin meleklere demişti ki, "Balçıktan bir insan yaratacağım."
اِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلٰٓئِكَةِ اِنّ۪ي خَالِقٌ بَشَراً مِنْ ط۪ينٍ
|
38:72
"Onu düzenlediğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman ona secdeye kapanın."
فَاِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ ف۪يهِ مِنْ رُوح۪ي فَقَعُوا لَهُ سَاجِد۪ينَ
|
38:73
Tüm melekler ona secdeye kapandı;
فَسَجَدَ الْمَلٰٓئِكَةُ كُلُّهُمْ اَجْمَعُونَۙ
|
38:74
Ancak İblis hariç. Büyüklük tasladı ve nankör oldu.
اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اِسْتَكْـبَرَ وَكَانَ مِنَ الْكَافِر۪ينَ
|
38:75
"Ey İblis, ellerimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü tasladın? Yoksa baş mı kaldırdın?" dedi.
قَالَ يَٓا اِبْل۪يسُ مَا مَنَعَكَ اَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّۜ اَسْتَكْـبَرْتَ اَمْ كُنْتَ مِنَ الْعَال۪ينَ
|
38:76
"Ben ondan daha üstünüm," dedi, "Beni ateşten yarattın, onu ise balçıktan yarattın."
قَالَ اَنَا۬ خَيْرٌ مِنْهُۜ خَلَقْتَن۪ي مِنْ نَارٍ وَخَلَقْتَهُ مِنْ ط۪ينٍ
|
38:77
"Çık oradan," dedi, "Sen kovuldun."
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌۚ
|
38:78
"Yargı Gününe kadar lanetimi hakettin."
وَاِنَّ عَلَيْكَ لَعْنَت۪ٓي اِلٰى يَوْمِ الدّ۪ينِ
|
38:79
Dedi ki, "Rabbim, dirilecekleri güne dek beni ertele."
قَالَ رَبِّ فَاَنْظِرْن۪ٓي اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ
|
38:80
Dedi ki, "Sana süre verilmiştir;"
قَالَ فَاِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَر۪ينَۙ
|