Hud - 11:115 Sabret, çünkü Allah, iyilik yapanların ödülünü savsamaz.
Muhammed peygamber kafirlerin sözlerine sabretti:
İsra/17:90 Dediler ki: "Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça sana inanmayız."
İsra/17:91 "Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın."
İsra/17:92 "Veya ileri sürdüğün gibi gökten üzerimize parçalar düşürmeli, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin."
İsra/17:93 "Ya da altın bir evin olmalı, veya göğe yükselmelisin. Yükselsen bile okuyacağımız bir kitabı üzerimize indirmedikçe ona inanmayız." De ki: "Rabbim yücedir. Ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki."

Şura/42:24 Onlar, "O Allah hakkında yalan mı uydurdu." mu diyorlar? Allah dilese senin kalbini mühürler. Allah yanlışı siler ve sözleriyle gerçeği yerleştirir. O en gizli düşünceleri bilir.

Araf/7:184 Düşünmezler mi? Arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.

Furkan/25:4 İnkar edenler, "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir," diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.
Furkan/25:5 Dediler, "Yazıp durduğu şey evvelkilerin masallarıdır; gece gündüz kendisine dikte edilmektedir."

Hud/11:12 "Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.
Hud/11:35 "Bunu (bu aktarılan tarihsel tartışmayı) o uydurdu" mu diyorlar? (Ey Muhammed) De ki: "Onu ben uydurmuş isem, suçumdan ben sorumlu olacağım, ve sizin işlediğiniz suçlarla da benim bir ilişkim yok."

Hicr/15:6 Dediler ki: "Ey kendisine zikir (mesaj) indirilmiş olan, sen bir delisin."

Nahl/16:103 "Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.

İsra/17:47 Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.

Müminun/23:68 Onlar bu sözü incelemediler mi, yoksa geçmiş atalarına gelmeyen bir şey mi kendilerine geldi?
Müminun/23:70 Yoksa, onun deli olduğuna mı karar verdiler? Halbuki onlara gerçeği getirmişti. Ne var ki onların çoğu gerçekten hoşlanmaz.

Furkan/25:7 Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"
Furkan/25:8 "Yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!" Hatta zalimler, "Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz," dediler.
Furkan/25:9 Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamayacaklardır.
Furkan/25:41 Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"

Sebe/34:46 De ki, "Size bir tek öğüdüm var: Allah için ikişer ikişer, yahut teker teker kalkın, sonra düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O sadece, çetin bir cezadan önce sizi uyaran birisidir."

Saffat/37:35 Kendilerine "La ilahe illa Allah" denildiğinde büyükleniyorlardı.
Saffat/37:36 "Tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?" diyorlardı.

Zuhruf/43:31 "Bu Kuran, şu iki kentten ünlü ve büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" dediler.

Duhan/44:13 Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Duhan/44:14 Sonra ondan yüz çevirdiler ve, "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.

Tur/52:29 Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.

Kalem/68:2 Sen Rabbinin nimetiyle delirmiş değilsin.
Kalem/68:51 Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. "O, delidir!" diyorlardı.