Kalem - 68:48
Rabbinin hükmünün gerçekleşmesi için sabret. Balığın arkadaşı (Yunus) gibi olma. Hani o, (balık tarafından) yutulmuş bir durumda iken seslenmişti.
Muhammed peygamber kafirlerin sözlerine sabretti:
İsra/17:90
Dediler ki: "Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça sana inanmayız."
İsra/17:91
"Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın."
İsra/17:92
"Veya ileri sürdüğün gibi gökten üzerimize parçalar düşürmeli, yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin."
İsra/17:93
"Ya da altın bir evin olmalı, veya göğe yükselmelisin. Yükselsen bile okuyacağımız bir kitabı üzerimize indirmedikçe ona inanmayız." De ki: "Rabbim yücedir. Ben elçi olan bir insandan başka bir şey miyim ki."
Şura/42:24
Onlar, "O Allah hakkında yalan mı uydurdu." mu diyorlar? Allah dilese senin kalbini mühürler. Allah yanlışı siler ve sözleriyle gerçeği yerleştirir. O en gizli düşünceleri bilir.
Araf/7:184
Düşünmezler mi? Arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
Furkan/25:4
İnkar edenler, "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir," diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.
Furkan/25:5
Dediler, "Yazıp durduğu şey evvelkilerin masallarıdır; gece gündüz kendisine dikte edilmektedir."
Hud/11:12
"Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.
Hud/11:35
"Bunu (bu aktarılan tarihsel tartışmayı) o uydurdu" mu diyorlar? (Ey Muhammed) De ki: "Onu ben uydurmuş isem, suçumdan ben sorumlu olacağım, ve sizin işlediğiniz suçlarla da benim bir ilişkim yok."
Hicr/15:6
Dediler ki: "Ey kendisine zikir (mesaj) indirilmiş olan, sen bir delisin."
Nahl/16:103
"Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
İsra/17:47
Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.
Müminun/23:68
Onlar bu sözü incelemediler mi, yoksa geçmiş atalarına gelmeyen bir şey mi kendilerine geldi?
Müminun/23:70
Yoksa, onun deli olduğuna mı karar verdiler? Halbuki onlara gerçeği getirmişti. Ne var ki onların çoğu gerçekten hoşlanmaz.
Furkan/25:7
Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"
Furkan/25:8
"Yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!" Hatta zalimler, "Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz," dediler.
Furkan/25:9
Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamayacaklardır.
Furkan/25:41
Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"
Sebe/34:46
De ki, "Size bir tek öğüdüm var: Allah için ikişer ikişer, yahut teker teker kalkın, sonra düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O sadece, çetin bir cezadan önce sizi uyaran birisidir."
Saffat/37:35
Kendilerine "La ilahe illa Allah" denildiğinde büyükleniyorlardı.
Saffat/37:36
"Tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?" diyorlardı.
Zuhruf/43:31
"Bu Kuran, şu iki kentten ünlü ve büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" dediler.
Duhan/44:13
Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Duhan/44:14
Sonra ondan yüz çevirdiler ve, "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.
Tur/52:29
Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.
Kalem/68:2
Sen Rabbinin nimetiyle delirmiş değilsin.
Kalem/68:51
Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. "O, delidir!" diyorlardı.
Tekvir/81:22
Arkadaşınız deli değildir.