Yunus - 10:103 Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.
İnkarcılar yok edilirken inananlar kurtarılır.
Zariyat/51:31 (İbrahim:) "Ey elçiler asıl göreviniz nedir?" dedi.
Zariyat/51:32 Dediler ki, "Biz suçlu bir topluluğa gönderildik."
Zariyat/51:33 "Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için..."
Zariyat/51:34 "Rabbin tarafından taşkınlar için işaretlenmiş olarak."
Zariyat/51:35 Sonra, orada inananlardan kim varsa çıkardık.
Zariyat/51:36 Zaten orada bir evin dışında hiç bir müslüman bulmadık.

Hud/11:40 Nihayet emrimiz gelip de gök kaynayıp taşınca, kendisine dedik ki: "Her türden birer çifti, daha önce mahkum edilmiş olanlar hariç, çoluk çocuğunu ve inananları ona yükle." Kendisiyle birlikte inanmış olanlar zaten bir kaç kişiydi.

Araf/7:64 Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Onlar kör bir halktı.

Bakara/2:49 İşkencenin en kötüsünü size uygulayan, kadınlarınızı bırakıp oğullarınızı öldüren Firavun'un adamlarından sizi kurtarmıştık. Bu, Rabbinizden büyük bir sınav idi.
Bakara/2:50 Denizi yararak sizi kurtarmış, Firavun'un adamlarını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.

Araf/7:82 Halkının cevabı, ancak şunları söylemek oldu: "Onları kentinizden çıkarın. Bunlar çok temiz insanlarmış!"
Araf/7:83 Onu ve ailesini kurtardık. Karısı hariç. O geride kalanlardan oldu.
Araf/7:84 Üstlerine bir yağmur yağdırdık. Suçluların sonuna bak!

Hud/11:58 Emrimiz gelince Hud'u ve beraberindeki inananları bizden bir rahmetle kurtardık. Onları dehşetli bir azaptan kurtardık.
Hud/11:57 "Yüz çevirirseniz, artık ben, kendisiyle gönderildiğim mesajı size bildirdim. Rabbim yerinize başka bir halk geçirecek ve siz O'na hiç bir zarar veremezsiniz. Benim Rabbim her şeyi Gözetip Kontrol Edendir."
Hud/11:64 "Ey halkım, Allah'ın bu devesi sizin için bir ayettir. Allah'ın toprağında bırakın otlansın. Ona kötülük dokundurmayın. Yoksa sizi yakın bir azap yakalar."
Hud/11:65 Fakat, onu işkenceyle kestiler. "Yurdunuzda yaşamanız için üç gününüz var. Bu, yalan olmayan bir sözdür," dedi.
Hud/11:66 Emrimiz gelince, Salih'i ve beraberinde inanmış olanları bizden bir rahmet ile o günün rezilliğinden kurtardık. Rabbin, kuşkusuz Güçlü ve Üstündür.
Hud/11:116 Sizden önceki nesillerin erdem sahibi olanları, yeryüzünde kötülüklere engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardığımız az kişi hariç... Zalimler ise, kendilerine verilen refaha dalıp şımardılar; böylece suçlulara katıldılar.

Fussilet/41:17 Semud'a gelince, onlara yolu gösterdik. Ne var ki onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Sonunda, kazandıklarına karşılık, onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakaladı.
Fussilet/41:18 İnananları ve erdemli davrananları ise kurtardık.

Neml/27:51 Planlarının nasıl sonuçlandığına bak; biz onları, halklarıyla birlikte yerle bir ettik.
Neml/27:52 Zulmetmeleri yüzünden, işte çökmüş evleri... Bilen bir toplum için bunda bir ders olmalı.
Neml/27:53 İnananları ve erdemli davrananları kurtardık.

Şuara/26:63 Musa'ya, "Değneğini denize vur," diye vahyettik. Bunun üzerine yarıldı ve her bölüm koca bir tepe gibi oldu.
Şuara/26:65 Musa'yı ve kendisiyle beraber olan herkesi kurtardık.

Araf/7:165 Kendilerine hatırlatılanları önemsemeyip unutunca, kötülüklerle mücadele edenleri kurtardık; haksızlık edenleri de yoldan çıkmalarına karşılık olarak feci bir azap ile yakaladık.

Saffat/37:114 Biz Musa'ya ve Harun'a iyilikte bulunmuştuk.
Saffat/37:115 İkisini ve halklarını o büyük felaketten kurtardık.
Saffat/37:116 Onlara yardım ettik de üstün geldiler.