Bakara - 2:231 Kadınları boşadığınız zaman, bekleme sürelerini bitirdiler mi onları ya iyilikle yanınızda tutun veya iyilikle bırakın. İntikam almak için onlara zarar verecek şekilde tutmayın. Bunu yapan kendisine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini hafife almayın. Allah'ın size verdiği nimetlerini ve size öğüt vermek için size indirdiği kitabı ve hikmeti düşünün. Allah'ı dinleyin ve bilin ki Allah her şeyi Bilir.
Allah'ın ayetlerini hafife alıp, inkar edenler:
Fussilet/41:44 Onu yabancı dilde bir Kuran kılsaydık, "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" diyeceklerdi. İster yabancı dil, ister Arapça olsun, de ki, "O, inananlar için (dilleri sözkonusu olmaksızın) bir rehber ve şifadır. İnanmayanların ise kulaklarında ağırlık vardır. Onlara sanki uzak bir yerden sesleniliyor gibi onlara kapalıdır."

İsra/17:45 Kuran okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanlar arasına görülmez bir engel yerleştiririz.
İsra/17:46 Ve onu anlamalarını engellemek için kalplerine kabuklar, kulaklarına da ağırlık koyarız. Rabbini yalnızca Kuran'da andığın zaman nefretle geriye dönerler
İsra/17:47 Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.
İsra/17:48 Dikkat et, seni nasıl da tanımlayarak sapıyorlar ve artık bir daha yol bulamazlar

Lokman/31:6 İnsanlardan bazısı var ki, halkı bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu hafife almak için temelsiz hadislere sarılırlar. Onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.
Lokman/31:7 Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman, sanki onu hiç işitmemiş gibi, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklenerek ardını döner. Ona acıklı bir azabı müjdele.

Hac/22:72 Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, inkarcıların yüzünde inkarcılığı okursun. Kendilerine ayetlerimizi okuyanların üzerine neredeyse saldıracaklardır. De ki, "Bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Ateş! Allah onu kafirlere vadetmiştir. Ne kötü bir sonuçtur!"

Yunus/10:15 Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!," derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."

Sebe/34:43 Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın kulluk/hizmet etme yolundan saptırmak isteyen bir adamdır." Dahası, "Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir," dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, "Besbelli, bu bir büyüdür," dediler.

Ahkaf/46:7 Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, kendilerine gelen gerçeğe karşı çıkanlar, "Bu, açıkça bir büyüdür," dediler.

Casiye/45:25 Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğunda, "Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin," demekten başka delilleri yoktur.
Casiye/45:31 İnkar edenlere gelince: "Ayetlerimiz size okunmuş ve siz de büyüklenip suçlu bir topluluk olmamış mıydınız?"
Casiye/45:32 Kendilerine Allah'ın sözünün bir gerçek ve Saat'in kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, "Saat'in ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz," derdiniz.
Casiye/45:33 Yaptıkları kötülükler kendilerine görünecek ve alay etmekte oldukları şey onları kuşatıp avlayacaktır.

Enam/6:25 Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, "Bu ancak bir efsanedir," der.

Mutaffifin/83:12 Onu ancak azgın günahkarlar yalanlar.
Mutaffifin/83:13 Kendisine ayetlerimiz iletildiğinde, "Efsane" derdi.

Kalem/68:15 Ayetlerimiz kendisine okunduğu zaman, "Efsane" der.

Meryem/19:73 Kendilerine ayetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman inkar edenler inananlara, "Hangimiz daha gönençli ve hangimiz sayısal üstünlüğe sahiptir," derler.

İnşikak/84:21 Onlara Kuran okunduğunda neden kabul etmiyorlar?

Saffat/37:14 Bir delil gördüklerinde onu alaya alıyorlar.
Saffat/37:15 Derler, "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir."
Saffat/37:16 "Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi diriltilecekmişiz?"

Nisa/4:46 Yahudilerin bir kısmı kelimelerin anlamını değiştirir ve "İşittik ancak kabul etmiyoruz," veya "Sözünüz sağır kulağa giriyor" veya dinle alay etmek için dillerini eğip bükerek, "Raina (çobanımız ol)," derler. Onlar, "İşittik ve itaat ettik," "Dinliyoruz" ve "Bizi gözet," deselerdi kendileri için daha iyi ve daha doğru olurdu. Ne var ki Allah inkarlarından ötürü onları lanetlemiştir. Çokları inanmaz.

Enfal/8:31 Ayetlerimizi dinledikleri zaman, "İşittik," diyorlardı, "İstesek biz de bunun bir benzerini getiririz. Bu, geçmişlerin efsanelerinden başka bir şey değil."

Furkan/25:43 Arzusunu tanrı edinen kişiyi gördün mü? Sen mi ona avukatlık edeceksin?
Furkan/25:44 Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.

Rum/30:52 Sen ne ölülere işittirebilirsin, ne de arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı duyurabilirsin.

Enam/6:93 Allah adına yalan uydurandan ve kendisine hiçbir şey vahyedilmediği halde, "Bana vahyediliyor," diyenden ve " Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim," diyenden daha zalim kim olabilir! Can çekişmesi anında zalimleri bir görsen! Melekler, ellerini uzatmıştır: "Canınızı verin! Allah hakkında gerçek olmayanı söylemenizden ve onun ayetlerini (vahyini ve mucizelerini) kibir ve gururla karşılamanızdan dolayı bugün utanç verici azapla cezalandırılacaksınız. "

Araf/7:146 Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri mucizelerimden çevireceğim. Her türlü mucizeyi de görseler inanmazlar. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Zira onlar ayetlerimizi yalanladılar ve aldırış etmediler.