Casiye - 45:33 Yaptıkları kötülükler kendilerine görünecek ve alay etmekte oldukları şey onları kuşatıp avlayacaktır.
Muhammed peygamberin yalancı olduğundan ve kendilerinin hiçbir zaman cezalandırılmayacaklarından emin bir şekilde, meydan okuyarak, alay ederek rabbimizin azabını ya da dünyanın sonunun gelmesini istediler:
Hud/11:8 Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek, "Onu tutan nedir," derler. Doğrusu, onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır.

Enfal/8:32 Hatta, "Rabbimiz, bu senden gelen bir gerçek ise, üstümüze gökten taşlar yağdır, veya başımıza acıklı bir azap getir," diyorlardı.

Yunus/10:50 De ki: "O'nun azabı ister gece veya gündüz gelsin, ama neden suçlular o konuda acele içindedirler?"
Yunus/10:51 "Gerçekleştikten sonra mı ona inanacaksınız? Öyleyse neden onu şimdi çabuk isteyip duruyorsunuz?"

Enam/6:57 De: "Ben Rabbimden bir delile dayanmaktayım. Siz ise onu yalanladınız. Ona meydan okuyarak istediğiniz şeyi getirmek benim elimde değil. Hüküm, ancak ve ancak Allah'ın. Gerçeği anlatıyor. O, en iyi ayırandır.
Enam/6:29 "Bizim için sadece dünya hayatı vardır, diriltilecek değiliz." diyorlardı.

Casiye/45:24 Onlar derler ki, "Biz sadece dünya hayatında yaşarız. Yaşarız, ölürüz ve bizi zamandan başkası yok etmez." Onların bu konuda bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.

Enbiya/21:38 "Doğru sözlü iseniz O verilen söz ne zaman gerçekleşecek," diye meydan okuyorlar.
Enbiya/21:39 İnkar edenler, yüzlerinden ve arkalarından ateşi savamıyacakları ve yardım da görmeyecekleri anı bir bilselerdi.

Hac/22:47 O azabı çabuk getirmen için sana meydan okuyorlar. Allah sözünü bozmaz. Rabbinin katında bir gün, onların hesabıyla bin sene gibidir.

Şuara/26:202 Onlara ansızın, beklemedikleri bir anda gelecektir.
Şuara/26:203 O zaman, "Bize biraz daha süre verilmez mi?" derler.

Neml/27:71 "Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.
Neml/27:72 "Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile," de.

Ankebut/29:53 Azabı getirmen için sana meydan okuyorlar! Belirlemiş olduğumuz bir zaman olmasaydı, o azap onlara gelecekti. Onlara ansızın, haberleri olmadan gelecektir.
Ankebut/29:54 Sana azabı getirmen için meydan okuyorlar. Halbuki cehennem kafirleri kuşatmış bile.
Ankebut/29:55 Gün gelecek azap üstlerinden ve ayaklarının altından onları sarıp örtecek ve (Tanrı onlara), "Yaptıklarınızı tadın,"diyecektir.

Secde/32:28 "O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?" diye meydan okuyorlar.
Secde/32:29 De ki, "Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."

Sebe/34:29 "Doğru söylüyorsanız o söz ne zaman gerçekleşecek?" diyerek meydan okuyorlar.
Sebe/34:30 De ki, "Size bir saat gecikmeyecek, bir saat de erken gelmeyecek belirlenmiş bir gününüz vardır."

Yasin/36:48 Aynı zamanda, "Doğru sözlü iseniz o söz ne zaman gerçekleşecek?" diye meydan okurlar.
Yasin/36:49 Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.
Yasin/36:50 Ne bir vasiyet bırakmaya vakit bulurlar ne de ailelerine dönebilirler.
Yasin/36:51 Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab'lerine koşacaklar.
Yasin/36:52 "Vay halimize" derler, "Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti."

Şura/42:17 O Allah ki kitabı gerçek ve adaletle indirmiştir. Ne bilirsin, belki Saat (dünyanın sonu) yakındır.
Şura/42:18 Ona inanmayanlar onun hakkında meydan okuyorlar. Ona inananlar ise ondan kaygı duyarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Saat konusunda kuşku duyanlar büyük bir sapıklık içindedirler.

Zariyat/51:14 Cezanızı tadın, meydan okumakta olduğunuz şey budur işte!