İsra - 17:68
Kıyıyı üstünüze çevirip sizi yutmasından, yahut üzerinize şiddetli bir kasırga yollamasından emin misiniz? Sonra hiç bir koruyucu da bulamazsınız
Elçilerin yalancı ve tehdit edildikleri cezalandırmanın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğinden emin, alay ederek meydan okuyanlara gönderme:
Araf/7:70
Dediler ki: "Sadece Allah'a kulluk edelim ve atalarımızın kulluk/hizmet ettiklerini terk edelim diye mi bize geldin? Doğru sözlü isen bizi kendisiyle tehdit ettiğin şeyi getir bakalım."
Hud/11:32
Dediler ki: "Ey Nuh, sen bizimle tartıştın ve bizimle tartışmayı uzattın. Doğru sözlü isen haydi bizi tehdit ettiğin şeyi getir bakalım."
Enbiya/21:38
"Doğru sözlü iseniz O verilen söz ne zaman gerçekleşecek," diye meydan okuyorlar.
Şuara/26:187
"Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir."
Ahkaf/46:22
"Bizi tanrılarımızdan saptırmak için mi bize geldin? Doğru sözlü isen bize söz verdiğini getir bakalım," dediler.
Hud/11:8
Onlardan azabı belli bir süre için ertelesek, "Onu tutan nedir," derler. Doğrusu, onlara geldiği gün, kendilerinden geri çevrilemez ve alay ettikleri şey kendilerini kuşatacaktır.
Enfal/8:32
Hatta, "Rabbimiz, bu senden gelen bir gerçek ise, üstümüze gökten taşlar yağdır, veya başımıza acıklı bir azap getir," diyorlardı.
Yunus/10:50
De ki: "O'nun azabı ister gece veya gündüz gelsin, ama neden suçlular o konuda acele içindedirler?"
Yunus/10:51
"Gerçekleştikten sonra mı ona inanacaksınız? Öyleyse neden onu şimdi çabuk isteyip duruyorsunuz?"
Enam/6:57
De: "Ben Rabbimden bir delile dayanmaktayım. Siz ise onu yalanladınız. Ona meydan okuyarak istediğiniz şeyi getirmek benim elimde değil. Hüküm, ancak ve ancak Allah'ın. Gerçeği anlatıyor. O, en iyi ayırandır.
Enbiya/21:38
"Doğru sözlü iseniz O verilen söz ne zaman gerçekleşecek," diye meydan okuyorlar.
Enbiya/21:39
İnkar edenler, yüzlerinden ve arkalarından ateşi savamıyacakları ve yardım da görmeyecekleri anı bir bilselerdi.
Hac/22:47
O azabı çabuk getirmen için sana meydan okuyorlar. Allah sözünü bozmaz. Rabbinin katında bir gün, onların hesabıyla bin sene gibidir.
Şuara/26:202
Onlara ansızın, beklemedikleri bir anda gelecektir.
Şuara/26:203
O zaman, "Bize biraz daha süre verilmez mi?" derler.
Şuara/26:204
Onlar, hâlâ cezamıza karşı meydan mı okuyorlar?
Neml/27:71
"Doğru iseniz, bu söz ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.
Neml/27:72
"Belki, meydan okuyarak istediğiniz şeylerin bir kısmı size çatmıştır bile," de.
Ankebut/29:53
Azabı getirmen için sana meydan okuyorlar! Belirlemiş olduğumuz bir zaman olmasaydı, o azap onlara gelecekti. Onlara ansızın, haberleri olmadan gelecektir.
Ankebut/29:54
Sana azabı getirmen için meydan okuyorlar. Halbuki cehennem kafirleri kuşatmış bile.
Ankebut/29:55
Gün gelecek azap üstlerinden ve ayaklarının altından onları sarıp örtecek ve (Tanrı onlara), "Yaptıklarınızı tadın,"diyecektir.
Secde/32:28
"O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?" diye meydan okuyorlar.
Secde/32:29
De ki, "Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."
Sebe/34:29
"Doğru söylüyorsanız o söz ne zaman gerçekleşecek?" diyerek meydan okuyorlar.
Sebe/34:30
De ki, "Size bir saat gecikmeyecek, bir saat de erken gelmeyecek belirlenmiş bir gününüz vardır."
Yasin/36:48
Aynı zamanda, "Doğru sözlü iseniz o söz ne zaman gerçekleşecek?" diye meydan okurlar.
Yasin/36:49
Çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak bir tek patlamayı beklemektedirler.
Yasin/36:50
Ne bir vasiyet bırakmaya vakit bulurlar ne de ailelerine dönebilirler.
Yasin/36:51
Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab'lerine koşacaklar.
Yasin/36:52
"Vay halimize" derler, "Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti."
Şura/42:17
O Allah ki kitabı gerçek ve adaletle indirmiştir. Ne bilirsin, belki Saat (dünyanın sonu) yakındır.
Şura/42:18
Ona inanmayanlar onun hakkında meydan okuyorlar. Ona inananlar ise ondan kaygı duyarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Saat konusunda kuşku duyanlar büyük bir sapıklık içindedirler.
Zariyat/51:13
O gün onlar ateşe sunulacaklardır.
Zariyat/51:14
Cezanızı tadın, meydan okumakta olduğunuz şey budur işte!