Saffat - 37:177
Yurtlarına inince uyarılanların sabahı ne kötü olur!
Suçlu toplumların helakı genellikle sabaha karşı gerçekleşmiştir:
Saffat/37:176
Azabımıza mı meydan okuyorlar?
Saffat/37:177
Yurtlarına inince uyarılanların sabahı ne kötü olur!
Hud/11:81
(Melekler) "Ey Lut," dediler, "Biz, Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana dokunamazlar. Aileni gecenin bir anında yürüyüşe çıkart, sizden hiç kimse geriye bakmasın; fakat senin karın istisna. Ötekilerin başına gelecek olanlar onun da başına gelecektir. Onların belirlenmiş zamanı sabahtır. Sabah yakın değil mi?"
Hicr/15:65
"Geceleyin ailenle birlikte çık. Arkalarından izle ve hiç biriniz arkaya bakmasın. Size emredilen yere gidin."
Hicr/15:66
'Şu halk, sabahleyin yok edilecektir' şeklindeki emri kendisine bildirdik.
Hicr/15:67
Kent halkı neşe içinde geldiler.
Hicr/15:68
"Bunlar konuklarımdır, sakın beni utandırmayın."
Hicr/15:69
"Allah 'tan korkun, beni rezil etmeyin," dedi.
Hicr/15:70
"İnsanlarla diyalog kurmaktan seni menetmemiş miydik," dediler.
Hicr/15:71
"İşte benim kızlarım," dedi, "İlla da istiyorsanız!"
Hicr/15:72
Ne yazık ki onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.
Hicr/15:73
Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı.
Hicr/15:74
Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik.
Hicr/15:80
Hicr halkı da elçileri yalanladı.
Hicr/15:81
Kendilerine ayetlerimizi verdik, fakat ondan yüz çevirdiler.
Hicr/15:82
Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı.
Hicr/15:83
Sabahleyin onları da o korkunç gürültü yakaladı.
Hicr/15:84
Kazandıklarının hiç biri onları kurtaramadı.
Ahkaf/46:24
Nihayet onun yayılarak vadilerine yönelmiş olduğunu gördüklerinde, "Bu, bize yağmur yağdıracak bir buluttur," dediler. Hayır, bu sizin gelmesi için meydan okuduğunuz acı bir azaba sahip bir fırtınadır.
Ahkaf/46:25
Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir eder. Sabahladıklarında, evlerinden başka her şey görülmez olmuştu. Suçlu topluluğu işte böyle cezalandırırız.
Kamer/54:37
Onun konuklarına göz diktiler, biz de onları kör ettik. Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
Kamer/54:38
Ertesi gün, yaman bir azap sabahlarını kutladı.
Kamer/54:39
Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
Kalem/68:17
Onları sınadık; tıpkı bahçe sahiplerini sınadığımız gibi. Sabahleyin devşireceklerine yemin etmişlerdi.
Kalem/68:18
Bundan hiç bir kuşkuları yoktu.
Kalem/68:19
Onlar uykudayken Rabbin tarafından gönderilen bir ziyaretçi (fırtına) bahçelerini ziyaret etti.
Kalem/68:20
Ve bahçe meyvesiz kalmıştı.
Kalem/68:21
Sabahleyin birbirlerine seslendiler:
Kalem/68:22
"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın."
Kalem/68:23
Derken yola çıktılar, aralarında konuşuyorlardı.
Kalem/68:24
"Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin."
Kalem/68:25
Sonuçtan emin bir halde erken vardılar.
Kalem/68:26
Fakat bahçeyi görünce, "Biz yolu şaşırdık," dediler.
Kalem/68:27
"Yok, doğrusu biz yoksun bırakıldık."