Hud - 11:75          
          
                        Doğrusu, İbrahim çok yumuşak, çok duygulu ve sürekli (Tanrı'ya) yönelen biriydi.             
        
        
          69, 70...75 ayetleri bağlamında; İbrahim peygambere gelen konuklar (melekler) ile ilgili:        
      
                  
                    
                      Zariyat/51:37                    
                  
                  
                                        Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:36                    
                  
                  
                                        Zaten orada bir evin dışında hiç bir müslüman bulmadık.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:35                    
                  
                  
                                        Sonra, orada inananlardan kim varsa çıkardık.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:34                    
                  
                  
                                        "Rabbin tarafından taşkınlar için işaretlenmiş olarak."                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:33                    
                  
                  
                                        "Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için..."                   
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:32                    
                  
                  
                                        Dediler ki, "Biz suçlu bir topluluğa gönderildik."                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:31                    
                  
                  
                                        (İbrahim:) "Ey elçiler asıl göreviniz nedir?" dedi.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:30                    
                  
                  
                                        Dediler ki, "Rabbin böyle söylemiştir. O Bilgedir, Bilendir."                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:29                    
                  
                  
                                        Karısı hayret içinde, (hayretten) yüzüne vurarak, "Kısır bir yaşlı kadın!" dedi.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:28                    
                  
                  
                                        Onlardan bir korku duydu. Bunun üzerine onlar, "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul müjdelediler.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:27                    
                  
                  
                                        Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:26                    
                  
                  
                                        Ailesine yöneldi ve sonra semiz bir buzağı ile geldi.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:25                    
                  
                  
                                        Onun huzuruna girmişlerdi ve "Selam (barış)" demişlerdi. O da, "Selam size, yabancılar!" demişti.                     
                
                
              
                  
                    
                      Zariyat/51:24                    
                  
                  
                                        İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberini aldın mı?                     
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:77                    
                  
                  
                                        Bunda, inananlar için bir işaret vardır.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:76                    
                  
                  
                                         Ve o (yıkıntı kent), yol üzerinde durmaktadır.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:75                    
                  
                  
                                        Bunda, inceleyip araştıranlar için dersler vardır.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:74                    
                  
                  
                                        Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:73                    
                  
                  
                                        Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:72                    
                  
                  
                                        Ne yazık ki onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:71                    
                  
                  
                                        "İşte benim kızlarım," dedi, "İlla da istiyorsanız!"                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:70                    
                  
                  
                                        "İnsanlarla diyalog kurmaktan seni menetmemiş miydik," dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:69                    
                  
                  
                                        "Allah 'tan korkun, beni rezil etmeyin," dedi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:68                    
                  
                  
                                        "Bunlar konuklarımdır, sakın beni utandırmayın."                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:67                    
                  
                  
                                        Kent halkı neşe içinde geldiler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:66                    
                  
                  
                                        'Şu halk, sabahleyin yok edilecektir' şeklindeki emri kendisine bildirdik.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:65                    
                  
                  
                                        "Geceleyin ailenle birlikte çık. Arkalarından izle ve hiç biriniz arkaya bakmasın. Size emredilen yere gidin."                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:64                    
                  
                  
                                        "Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:63                    
                  
                  
                                        Dediler ki: "Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik."                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:62                    
                  
                  
                                        (Lut:) "Siz, bizce tanınmayan bir topluluksunuz," dedi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:61                    
                  
                  
                                        Elçiler, Lut'un ailesine geldiklerinde                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:60                    
                  
                  
                                        "Yalnız karısı hariç; onun geride kalanlardan olmasını kararlaştırdık," dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:58                    
                  
                  
                                        "Biz, suçlu bir topluma gönderildik;"                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:57                    
                  
                  
                                        "Ey elçiler, göreviniz nedir," dedi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:56                    
                  
                  
                                        "Sapıklardan başka Rabbinin rahmetinden kim umut keser," dedi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:55                    
                  
                  
                                        "Sana gerçeği müjdeledik, umudunu kesme," dediler.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:54                    
                  
                  
                                        "İyice yaşlanmışken beni mi müjdeliyorsunuz! Beni ne ile müjdeliyorsunuz," dedi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:53                    
                  
                  
                                        "Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz," demişlerdi.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:52                    
                  
                  
                                        Onun yanına varıp, "Selam!," demişlerdi. O da, "Biz sizden korkuyoruz," demişti.                   
                
                
              
                  
                    
                      Hicr/15:51                    
                  
                  
                                        Onlara İbrahim'in konuklarından haber ver.