Zariyat - 51:27 Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.
24, 25...34 ayetleri bağlamında; İbrahim'e gelen konuklar (melekler) ile ilgili:
Hud/11:69 Elçilerimiz İbrahim'e müjdeyi götürdüklerinde "Selam!" (Barış olsun) dediler. O da "Selam!," dedi ve hemen (onlara) kızartılmış bir buzağı sundu.
Hud/11:70 Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumlarını beğenmedi; içine bir korku düştü. "Korkma," dediler, "Biz Lut'un halkına gönderilmiş bulunuyoruz."
Hud/11:71 Ayakta duran karısı gülünce biz de ona (ibrahim'e) İshak'ı ve İshak'ın ardından Yakub'u müjdeledik.
Hud/11:72 "Vay başıma gelenler," dedi, "Ben bir yaşlı kadın ve kocam da ihtiyar bir adam iken çocuk mu doğuracağım? Bu çok garip bir şey!"
Hud/11:73 "Allah'ın işine mi şaşıyorsun," dediler, "Allah'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir ey ev halkı. O Övgüye En Layıktır, Yücelerin Yücesidir."
Hud/11:74 İbrahim'den korku gidip kendisine bu müjde verilince Lut halkı hakkında bizimle tartışmaya başladı.
Hud/11:75 Doğrusu, İbrahim çok yumuşak, çok duygulu ve sürekli (Tanrı'ya) yönelen biriydi.
Hud/11:76 "Bundan vazgeç İbrahim. Rabbinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkum olmuşlardır."
Hud/11:77 Elçilerimiz Lut'a gelince, onlara kötü davranıldı. Bu durum (Lut'un) canını sıktı ve (kendi kendine), "Bu, zor bir gün olacak," dedi.
Hud/11:78 Halkı koşarak oraya geldiler; günah işlemeyi adet haline getirmişlerdi. "Ey halkım, işte kızlarım, onlar sizin için daha temizdir. Allah'ı sayın, konuklarım önünde beni rezil etmeyin. İçinizde aklı başında bir adam yok mu," dedi.
Hud/11:79 "Bilirsin ki senin kızlarına bizim bir ihtiyacımız yok. Sen bizim ne istediğimizi iyi bilirsin," dediler.
Hud/11:80 (Lut:) "Keşke size gücüm yetseydi veya güçlü dostlara sahip olsaydım," dedi.
Hud/11:81 (Melekler) "Ey Lut," dediler, "Biz, Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana dokunamazlar. Aileni gecenin bir anında yürüyüşe çıkart, sizden hiç kimse geriye bakmasın; fakat senin karın istisna. Ötekilerin başına gelecek olanlar onun da başına gelecektir. Onların belirlenmiş zamanı sabahtır. Sabah yakın değil mi?"
Hud/11:82 Emrimiz gelince onun üstünü altına getirdik, üzerlerine sertleşmiş kat kat taş yağdırdık.
Hud/11:83 Zalimleri bulsun diye Rabbin tarafından belirlenmiş (taşlar)..

Hicr/15:52 Onun yanına varıp, "Selam!," demişlerdi. O da, "Biz sizden korkuyoruz," demişti.
Hicr/15:53 "Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz," demişlerdi.
Hicr/15:54 "İyice yaşlanmışken beni mi müjdeliyorsunuz! Beni ne ile müjdeliyorsunuz," dedi.
Hicr/15:55 "Sana gerçeği müjdeledik, umudunu kesme," dediler.
Hicr/15:56 "Sapıklardan başka Rabbinin rahmetinden kim umut keser," dedi.
Hicr/15:57 "Ey elçiler, göreviniz nedir," dedi.
Hicr/15:58 "Biz, suçlu bir topluma gönderildik;"
Hicr/15:60 "Yalnız karısı hariç; onun geride kalanlardan olmasını kararlaştırdık," dediler.
Hicr/15:63 Dediler ki: "Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik."
Hicr/15:64 "Sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."
Hicr/15:65 "Geceleyin ailenle birlikte çık. Arkalarından izle ve hiç biriniz arkaya bakmasın. Size emredilen yere gidin."
Hicr/15:66 'Şu halk, sabahleyin yok edilecektir' şeklindeki emri kendisine bildirdik.
Hicr/15:68 "Bunlar konuklarımdır, sakın beni utandırmayın."
Hicr/15:70 "İnsanlarla diyalog kurmaktan seni menetmemiş miydik," dediler.
Hicr/15:71 "İşte benim kızlarım," dedi, "İlla da istiyorsanız!"
Hicr/15:72 Ne yazık ki onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.
Hicr/15:73 Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı.
Hicr/15:74 Onun altını üstüne getirdik. Üzerlerine çamurdan yapılmış sert taşlar indirdik.
Hicr/15:75 Bunda, inceleyip araştıranlar için dersler vardır.
Hicr/15:77 Bunda, inananlar için bir işaret vardır.

Zariyat/51:24 İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberini aldın mı?
Zariyat/51:25 Onun huzuruna girmişlerdi ve "Selam (barış)" demişlerdi. O da, "Selam size, yabancılar!" demişti.
Zariyat/51:26 Ailesine yöneldi ve sonra semiz bir buzağı ile geldi.
Zariyat/51:27 Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.
Zariyat/51:28 Onlardan bir korku duydu. Bunun üzerine onlar, "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul müjdelediler.
Zariyat/51:29 Karısı hayret içinde, (hayretten) yüzüne vurarak, "Kısır bir yaşlı kadın!" dedi.
Zariyat/51:30 Dediler ki, "Rabbin böyle söylemiştir. O Bilgedir, Bilendir."
Zariyat/51:31 (İbrahim:) "Ey elçiler asıl göreviniz nedir?" dedi.
Zariyat/51:32 Dediler ki, "Biz suçlu bir topluluğa gönderildik."
Zariyat/51:33 "Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için..."
Zariyat/51:34 "Rabbin tarafından taşkınlar için işaretlenmiş olarak."
Zariyat/51:35 Sonra, orada inananlardan kim varsa çıkardık.
Zariyat/51:36 Zaten orada bir evin dışında hiç bir müslüman bulmadık.
Zariyat/51:37 Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık.