Ali İmran - 3:97
Orada apaçık işaretler var: İbrahim'in (putperestliğe karşı) duruş yeridir. Oraya giren güvenlik içinde olmalı. Halktan yolculuğa gücü yetenler o Ev'i (Kabe'yi) Allah için haccetmekle yükümlüdür. Kim inkar ederse bilsin ki Allah kimseye muhtaç değildir.
İbrahim’in putperest halkı ile mücadelesi:
Enam/6:74
İbrahim, babası Azer'e şöyle demişti: "Heykelleri mi tanrı ediniyorsun? Seni ve halkını tümüyle apaçık bir sapıklık içinde görüyorum."
Enam/6:75
Kesin bir inanca sahip olması için, İbrahim'e göklerin ve yerin yönetimini şöylece gösterdik:
Enam/6:76
Üzerine gece basınca bir gezegen gördü, "Budur benim Rabbim!," dedi. Batınca, "Ben batanları sevmem," dedi.
Enam/6:77
Ay'ı doğarken görünce, "Budur benim Rabbim!," dedi. Batınca da, "Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapıtanlardan olurum," dedi.
Enam/6:78
Güneşi doğarken görünce, "Budur benim Rabbim. Bu, daha büyük!," dedi. O da batınca: "Ey halkım, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım," dedi.
Enam/6:79
Ben yüzümü tümüyle, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim.
Enam/6:80
Halkı onunla tartıştı. "Beni doğruya ulaştırmış iken benimle hâlâ Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Rabbim bir şey dilemedikçe sizin ortak koştuklarınızdan korkmam. Rabbim, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Öğüt almıyor musunuz?"
Enam/6:81
"Allah'ın kendileri hakkında size hiçbir delil vermediklerini O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl olur da sizin ortak koştuklarınızdan korkarım? Hangi taraf güvenliği daha çok hak etmektedir? Bir bilseniz!"
Enam/6:82
İnananlar ve imanlarını bir zulümle bulaştırmayanlar güvenliği hak etmişlerdir ve onlar doğruyu bulmuşlardır.
Enam/6:83
Bunlar, halkına karşı kullanması için İbrahim'e verdiğimiz tartışma yöntemidir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Rabbin Bilgedir, Bilendir.
Enam/6:84
Ona İshak'ı ve Yakub'u bağışladık. Her birisine yol gösterdik. Daha önce de Nuh'a ve onun soyundan Davud'a, Süleyman'a, Eyyub'a, Yusuf'a, Musa'ya ve Harun'a da yol gösterdik. Güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Enbiya/21:51
Biz daha önce de İbrahim'e anlama ve kavrama yeteneğini bağışlamıştık. Biz onu çok iyi biliyorduk.
Enbiya/21:52
Babasına ve halkına, "Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir," dedi.
Enbiya/21:53
"Atalarımızı onlara kulluk/hizmet eder bulduk," dediler.
Enbiya/21:54
"Doğrusu, siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içine düşmüşsünüz," deyince,
Enbiya/21:55
"Bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun," dediler.
Enbiya/21:56
Dedi ki, "Aslında sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir; onları ayırarak yaratmıştır. Ben buna tanıklık edenlerdenim."
Enbiya/21:57
"Allah'a and içerim ki, siz gider gitmez, ardınızdan heykellerinize karşı bir plan uygulayacağım."
Enbiya/21:58
Hepsini param parça etti; ancak belki ona danışırlar diye en büyüklerine dokunmadı.
Enbiya/21:59
"Her kim Tanrılarımıza bunu yaptıysa gerçek bir zalimdir!," dediler.
Enbiya/21:60
"Onları diline dolayan bir delikanlı işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş,"
Enbiya/21:61
"Onu kamunun huzuruna çıkarın ki tanık olsunlar," dediler.
Enbiya/21:62
Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrahim? dediler.
Enbiya/21:63
"Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara sorun, eğer konuşurlarsa!," dedi.
Enbiya/21:64
Kendi vicdanlarına dönüp, kendi kendilerine şunu söylediler: "Gerçekten sizler zalimlersiniz."
Enbiya/21:65
Sonra tekrar eski kafalarına döndüler: "Bunların konuşamadığını sen gayet iyi bilirsin!"
Enbiya/21:66
"Allah'ın yanında Size hiç bir yararı ve zararı dokunmayan şeylere mi kulluk/hizmet ediyorsunuz," dedi.
Enbiya/21:67
"Yuh size ve Allah'ın yanında kulluk/hizmet ettiklerinize. Aklınızı kullanmaz mısınız?"
Enbiya/21:68
"Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin," dediler.
Enbiya/21:69
"Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve güvenilir ol," dedik.
Enbiya/21:70
Böylece onun için bir plan uygulamak istediler de biz onları başarısızlığa mahkum ettik.
Enbiya/21:71
Onu ve Lut'u, tüm insanlar için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.
Enbiya/21:72
Ona (ibrahim'e) ödül olarak İshak'ı ve Yakub'u verdik. Hepsini erdemli kıldık
Enbiya/21:73
Biz onları, emrimize göre yol gösteren önderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gözetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize kulluk edenlerdi.
Ankebut/29:16
İbrahimi de... Halkına demişti ki, "Allah'a kulluk edin ve O'nu saygıyla dinleyin. Bilirseniz, bu sizin için daha iyidir."
Ankebut/29:17
"Yalan uydurup Allah'tan başka putlara kulluk/hizmet ediyorsunuz. Allah'ın dışında hizmet ettikleriniz size hiç bir rızık veremez. Öyleyse rızkınızı sadece Allah'ın yanında arayın, O'na kulluk edin ve O'na şükredin; dönüşünüz O'nadır."
Ankebut/29:18
Yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Elçinin görevi ancak açıkça bildirmektir.
Ankebut/29:19
Allah'ın yaratılışı nasıl başlatıp, nasıl tekrarladığını görmediler mi? Bu, elbette Allah için kolaydır.
Ankebut/29:20
De ki, "Yeryüzünü dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığını görün." Sonra, yine Allah (ahiretteki) son yaratılışı başlatacaktır. Allah'ın her şeye gücü yeter.
Ankebut/29:21
Dilediğini cezalandırır ve dilediğine acır; O'na çevrileceksiniz.
Ankebut/29:22
Siz ne yeryüzünde ne de gökte bunu engelleyemezsiniz. Sizin Allah'tan başka Sahibiniz ve Yardımcınız yoktur.
Ankebut/29:23
Allah'ın ayet ve mucizelerini ve O'nunla karşılaşmayı inkar edenler, Rahmetimden ümit kesenlerdir. Onlar acı bir cezayı haketmişlerdir.
Ankebut/29:24
Halkının karşılığı, "Onu öldürün, yahut yakın,"demelerinden başka bir şey olmadı. Ancak Allah onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda dersler vardır.
Ankebut/29:25
Dedi ki, "Sizin Allah'ın yanında putlara kulluk/hizmet etmeniz, sadece dünya hayatında aranızdaki dostluğu korumak amacıyladır. Fakat sonra, diriliş gününde birbirinizi inkar edersiniz, birbirinizi lanetlersiniz. Varacağınız yer ateştir ve orada yardımcı bulamazsınız."
Ankebut/29:26
Bunun üzerine ona Lut inandı ve, "Ben Rabbime göç ediyorum. Kuşkusuz O Üstündür, Bilgedir,"dedi.
Ankebut/29:27
O'na (İbrahim'e) İshak ve Yakub'u bağışladık. Soyuna peygamberlik ve kitap verdik. Ödülünü bu dünyada verdik ve ahirette de erdemlilerle birlikte olacaktır.
Saffat/37:83
İbrahim onun bir kolundan idi.
Saffat/37:84
Rabbine tertemiz bir kalp ile gelmişti.
Saffat/37:85
Babasına ve halkına, "Neye kulluk/hizmet ediyorsunuz?" demişti.
Saffat/37:86
"Allah'ın dışında, uyduruk tanrılar mı istiyorsunuz?"
Saffat/37:87
"Evrenlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"
Saffat/37:88
Yıldızlara bir göz attı.
Saffat/37:89
"Bıktım, yoruldum artık," dedi.
Saffat/37:90
Onlar da onu bırakıp gittiler.
Saffat/37:91
Sonra, tanrılarına yöneldi ve "Yemez misiniz?" dedi.
Saffat/37:92
"Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?"
Saffat/37:93
Ve üzerlerine yürüyüp tüm gücüyle vurdu.
Saffat/37:94
Hemen ona doğru koşuştular
Saffat/37:95
Dedi ki, "Yonttuğunuz şeylere mi kulluk/hizmet ediyorsunuz?".
Saffat/37:96
"Allah, sizi de ve yaptığınız şeyleri de yaratandır."
Saffat/37:97
Dediler ki, "Onun için bir yapı kurun ve onu ateşe atın."
Saffat/37:98
Onun için bir plan düşündüler, fakat biz onları altettik.
Saffat/37:99
Dedi ki, "Ben Rabbime gidiyorum; O bana yol gösterir."
Saffat/37:100
"Rabbim, bana erdemli birini bağışla."
Saffat/37:101
Biz de ona (ibrahim'e) yumuşak huylu bir erkek çocuk bağışladık.
Saffat/37:102
Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum," dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım," dedi, "Sana emredileni uygula. Allah dilerse beni sabırlı bulacaksın."
Saffat/37:103
Böylece ikisi de teslim oldu ve onu alnı üzerine yıktı.
Saffat/37:104
Kendisine, "İbrahim!" diye seslendik,
Saffat/37:105
"Sen rüyanı uyguladın." İyileri böyle ödüllendiririz.
Saffat/37:106
Gerçekten bu apaçık bir sınavdı.
Saffat/37:108
Sonrakiler için onun tarihini koruduk.
Saffat/37:109
İbrahim'e selam olsun.
Saffat/37:110
Biz iyi davrananları böyle ödüllendiririz.
Saffat/37:111
O, bizim inanan kullarımızdandı.
Saffat/37:112
Ona (ibrahim'e) İshak'ı müjdeledik, erdemlilerden bir peygamber olarak.
Saffat/37:113
Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.
Zuhruf/43:26
İbrahim, babasına ve halkına demişti ki, "Sizin kulluk/hizmet ettiklerinizden uzağım."
Zuhruf/43:27
"Beni Yaratan bana doğru yolu gösterecektir."
Şuara/26:69
Onlara İbrahim'in tarihini anlat.
Şuara/26:70
Babasına ve halkına, "Neye kulluk/hizmet ediyorsunuz?" demişti.
Şuara/26:71
"Heykellere kulluk/hizmet ediyoruz; biz kendimizi onlara adamış bulunuyoruz," dediler.
Şuara/26:72
"Kendilerini çağırdığınızda sizi işitiyorlar mı?" dedi,
Şuara/26:73
"Yahut size yarar veya zarar verebiliyorlar mı?"
Şuara/26:74
"Hayır; ancak biz atalarımızın böyle yaptıklarını gördük," dediler.
Şuara/26:75
"Peki," dedi, "Kulluk/hizmet etmekte olduklarınızı gördünüz mü,"
Şuara/26:76
"Siz ve geçmiş atalarınız?"
Şuara/26:77
"Onlar benim düşmanımdır; yalnız Evrenlerin Rabbi hariç;"
Şuara/26:78
"Beni yaratan ve bana yol gösteren O'dur."
Şuara/26:79
"Beni yediren ve içiren O'dur."
Şuara/26:80
"Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur."
Şuara/26:81
"Beni öldüren ve sonra dirilten O'dur."
Şuara/26:82
" Yargı gününde, kusurlarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur."
Şuara/26:83
"Rabbim, bana bilgelik ver ve beni iyiler arasına kat."
Şuara/26:84
"Beni, sonraki nesiller için iyi bir örnek kıl."
Şuara/26:85
"Beni, Nimetler Cennetine varis olanlardan yap."
Şuara/26:86
"Babamı bağışla, zira o sapıtmış bulunuyor."
Şuara/26:87
"Diriliş gününde beni utandırma."